Günümüzde apartmanlarda, toplum yaşam alanlarında güvenlik kameralarının kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Ancak bu sistemlerin yasal çerçevede kullanılıp kullanılmadığı çoğu zaman göz ardı ediliyor.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun ("KVKK") 27/02/2020 tarihli ve 2020/187 sayılı kararı, apartman içi ve dışı kamera kullanımıyla ilgili önemli ilkeleri ortaya koymaktadır. Peki, ortak alanlarda, apartman giriş ve çıkışlarını gösteren alanlarda kamera / CCTV kullanımı gerçekten hukuka uygun mu? Kişisel verilerin korunması hakkı ile güvenlik ihtiyacı arasında nasıl bir denge kurulmalıdır?

1. Apartmanların Ortak Alanlarında ve Giriş Çıkışlarda Bulunan Kameralar Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Kapsamında Nasıl Değerlendirilir?

Apartman girişleri, asansörler, kat koridorları, giriş çıkışlar gibi ortak alanlarda kamera bulundurulması kişisel veri işleme faaliyeti olarak değerlendirilir. KVKK'ya göre bir kişinin görüntüsü kişinin kimliğini belli veya belirlenebilir kılıyorsa kişisel veridir ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na ("Kanun) uygun işlenmesi zorunludur.

27/02/2020 tarihli ve 2020/187 sayılı kararında, KVKK şu hususlara dikkat çekmektedir:

Kanun’un on beşinci maddesi gereğince, KVKK yalnızca kendi görev alanına giren ihlalleri inceleyebilir. Türk Ceza Kanunu'nun ("TCK") 135 inci maddesinde hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verileceğinin, 136 ncı maddesinde ise kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişinin, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağının hükme bağlanmıştır. Hukuka aykırı yapılan veri işleme (kamera kaydının alınması, saklanması, aktarılması) Türk Ceza Kanunu kapsamında bir suç teşkil ediyorsa, bu durum yargı mercilerinin görev alanına girmektedir. Mezkur kararda, kamera taktırılması ve........

© Hukuki Haber