Derecik Mezarlığı'nda Sessiz Çığlık...
Geçtiğimiz cuma günü Derecik Mezarlığı'nda gördüğüm manzara, gerçekten çok üzücüydü.
Hemen girişte, iş makineleri ile yerinden sökülen mezar kalıntıları betonlar üst üste toplanmış bir köşeye.
'Mezar taşı mezarlığı' adeta.
Biraz daha ilerleyince, heyelanın yoğun yaşandığı yer, adeta deprem olmuşçasına bir görüntüye sahipti.
Sanki depremden binalar yıkılmış yerle bir olmuş gibi.
Her yer beton yığınları.
Toprakların üzerinde ise kabirlerde yatanların isimlerinin olduğu başlıklar sıralanmış tek tek.
Görevliler, tek tek, ada parsel numarasını kontrol edip, mezar yerlerini belirliyor ve bir yandan iş makineleri beton kalıntıları kamyonlara yüklüyor.
İnanılmaz görüntüler.
Aslında Derecik Mezarlığı'nda yaşanan manzara, yürek burkucudan da öte;
Bölgedeki çok katlı binalar açısından kaygı verici bir tablonun habercisi gibi.
Engel olunamayan heyelan, sadece toprağı değil, ölülerimizin huzurunu, hayatta kalanların da güvenini yerle bir etti.
Aylardır mezarlar kaydı, taşlar devrildi, birbirine giren kabirler, doğanın gücü karşısındaki çaresizliğimizin sessiz tanıkları oldu.
Evet orada şimdi farklı sessiz bir çığlık daha var resmen.
Ben de şimdi yazdığım bu köşede o çığlığı seslendiriyorum bir bakıma.
Büyükşehir Belediyesi'nin, "mezarların karışmaması" için başlattığı çalışma, vicdanları bir nebze olsun rahatlatma çabası belki.
Ancak bu görüntüler, yakınlarının gözünde tarifsiz bir endişe ve hüzne yol açtığı gerçeğini değiştirmiyor.
Toprak yapısı açısından, altından akan yer altı suyu bakımından, yanlış yere yapılan, plansız, programsız düzenlenen şehir mezarlığının geldiği nokta bu.
Ölülerimizin bile huzur bulamadığı bu ortam gözümüzün önünde 'birçok şey anlatırken';
Toprağın altındaki sevdiklerimizin, yakınlarımızın bir daha rahatsız edilmeyeceği, heyelan........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden
Joshua Schultheis