Güvenli okul: Gözden kaybolmadan önce çocuklarımızın farkına varmak
Okullarda artan riskler, madde bağımlılığı ve çocuk güvenliği yeniden gündemde.
Osman Öztürk, yıllarını sahada geçirmiş bir güvenlik uzmanı olarak “Güvenli okul” kavramını anlatıyor: “Madde yakalanmadan önce çocuk kaybolur. Çözüm, çocuğu erken fark etmekte.”
Emekli Emniyet Müdürü, Güvenlik Uzmanı, Yazar ve Şair Osman ÖZTÜRK ile “Güvenli okul” kavramını konuştuk.
Soru: Sayın Öztürk, son dönemde sıkça duyduğumuz “güvenli okul” kavramı tam olarak ne anlama geliyor?
Güvenli okul, sadece kameralarla ya da yüksek duvarlarla sağlanan bir sistem değildir. Bu kavram, öğrencinin okula geldiğinde kendini huzurlu, anlaşılmış ve güvende hissettiği bir ekosistemi ifade eder.
Güvenlik okul bahçesinde başlar ama orada bitmez; evin içinde, mahallenin köşesinde, arkadaş çevresinde devam eder. Çocuk kendini değerli hissetmiyorsa, duvarların yüksekliği hiçbir şeyi değiştirmez.
Okullarda durum nasıl? Gerçekten bu kadar riskli bir tablo mu var?
Osman Öztürk:
Ne yazık ki evet. Millî Eğitim Bakanlığı verilerine göre okullarda en sık rastlanan olaylar arasında saldırı, tehdit, devamsızlık, zorbalık ve yasak madde kullanımı yer alıyor. Bazı meslek liselerinde öğrencilerin yüzde 20’si kavgaya karışıyor. Bu tablo bize şunu söylüyor: Çocuk sadece dersine değil, hayata da küsebilir. Ve o küskünlük, onu riskli alanlara, özellikle madde kullanımına itebilir. Çünkü bir çocuk okulda kendini güvende hissetmiyorsa, başka bir “güven” aramaya başlar.
Uyuşturucu tehdidi çocuk yaşlara kadar indi diyorsunuz. Veriler bunu doğruluyor mu?
Evet, kesinlikle. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 2024 Narkotik Raporu ile 2025 Narkotik Suçlarla Mücadele Başkanlığı verileri bunu açıkça gösteriyor:
Uyuşturucuya başlama yaşı ortalama 22,4, en riskli grup 15–24 yaş arası........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein