Eğitimde çoklu organ yetmezliği
“Öğretmen akademileri denilen garabet ortadan kaldırılmalı. Öğretmenlik tam profesyonel ve özerk hale getirilmeli. Sahada tam barış içinde, tam donanımlı ve tam güçlendirilmiş bir öğretmen ülkenin geleceğini belirleme konusunda güçlü bir etken olacaktır.”
“Finlandiya’da öğretmen yetiştirme modeli; yüksek kalite, bilimsel temellilik, uygulamalı deneyim ve mesleki özerklik üzerine kuruludur. Bu sistem, öğretmenlere hem bilgi hem de mesleki güven kazandırırken, genel eğitim başarısını da artırır.”
Eğitimci Gökhan Atik ile eğitim sorunlarımızı konuştuk.
Eğitim sistemi içerisinden birisi olarak sisteme bir sondaj yaparsanız, ona dair ilk yorumunuz ne olur?
Mevcut eğitim sistemimizin üzerine düşünüp ona dair adil bir eleştiri yapmak istersek durumu “çoklu organ yetmezliği” olarak ifade edebiliriz. Burada organ olarak tanımlanan şey eğitimin yönetsel ve fonksiyonel bileşenleridir. Millî Eğitim Bakanlığından, il milli eğitim müdürlüklerine, ilçe milli eğitim müdürlüklerinden okul müdürlüklerine, öğretmenlerden öğrencilere, velilerden okul donanımlarına kadar tüm bileşenleri kapsamaktadır. Ancak bu bileşenlerin tamamını ele almak ve üzerine bir değerlendirme yapmak herhangi bir köşe yazısına sığmayacak ve kısa bir tartışma ile geçiştirilemeyecek kadar uzun bir içeriği kapsayacaktır. Bu sebeple bu yazı eğitimin bileşenlerinden en önemlisi olduğunu düşündüğüm “ öğretmen ve öğretmenlik” üzerine olacaktır.
Onca bileşen içerisinde neden mi öğretmen ve öğretmenlik en önemlisidir ?
Çünkü hali hazırda 19 milyona yakın öğrenciye hizmet veren kamu ve özel sektörde toplam 1.200.000 öğretmen vardır. Öğretmenlik öncelikle icra/ uygulama özelliği olan fonksiyonel bir meslektir. Öte taraftan öğretmenlik, pedagoji bilimi açısından düşünsel ve fikri üretim yeridir. Öyleyse hem fikri üretip hem bu fikri milyonlarca öğrenci üzerinden işleme sokuyorsanız sistemin en önemli bileşeni olmanız kaçınılmazdır. Ancak öğretmenlik cumhuriyetin kuruluşundan bu yana herkesin de bildiği üzere hem itibarını kaybetmiştir, değerini yitirmiştir, toplum içerisindeki dönüştürme gücü de zayıflamıştır. Bahsettiğim çoklu organ yetmezliği içerisinde fonksiyonunu en çok yitiren, üzerinde en çok manipülasyonu yapıldığı, gün sonunda sistem içerisinde edilgen ve işlevsiz bir hale gelen organa dönüşmüştür.
Peki öğretmenlik niçin ve nasıl bir duruma evrildi?
Bu soruya yanıt verebilmek için öğretmenliğim panoramasına analitik bir bakış atmak gerekiyor.
1998 yılına kadar Türkiye’de öğretmen liseleri vardı, kısmen bu listelerden mezun olanlar kısmen diğer liselerden mezun olanlar üniversitelerin eğitim fakültelerini tercih edip oradan öğretmen olarak mezun oluyorlardı. Eğitim fakülteleri öğretmen ihtiyacı........
© HalkTV
