menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye’de Alevilik "Öteki" mi?

13 13
13.07.2025

"Öteki" görse de cahil bizi

Karanlıklar da çökse üstümüze

Bir mum ışığı yeter bize

Gönül evimizde barışın sesi

Kardeşlik türküsü avazımızda…

Türkiye'de Alevilik, tarihsel süreçte ve günümüzde, çoğunlukla "öteki" olarak algılanmış ve bu algı ciddi sorunları beraberinde getirmiştir. Bu "ötekileştirme" durumu, Alevilerin inanç, kimlik ve yaşam biçimleri üzerinden yaşadıkları ayrımcılık, dışlanma ve asimilasyon politikalarıyla kendini göstermektedir.

İşte bu ötekileştirilmenin temel nedenleri ve sonuçları:

Tarihsel Arka Plan ve Katliamlar

Aleviler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden Cumhuriyet'e uzanan süreçte, farklı inanç ve yaşam tarzları nedeniyle büyük baskılara, katliamlara ve dışlanmalara maruz kalmışlardır. Yavuz Sultan Selim dönemi gibi tarihin belli dönemleri "katliamlar dönemi" olarak anılırken, Cumhuriyet döneminde de birçok acı olaylar yaşanmıştır. Bu olaylarda Alevi kıyımı gerçekleşmiş, yaşanan vahşetler Alevilerin belleğinde derin izler bırakmış ve "ötekilik" algısını pekiştirmiştir.

İnançsal Farklılıklar

Türkiye'de Siyasal Sünni İslam, devletin resmi dini olarak kabul görmüş ve Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla bu anlayış pekiştirilmiştir. Bu durum Alevi toplumu açısından, ibadethanelerinin yasal statüsünün olmaması, inanç merkezlerinin devlet desteğinden mahrum bırakılması ve zorunlu din derslerinde Sünni İslam'ın dayatılması gibi önemli sorunlara neden olmaktadır. Alevi çocukları okullarda kendi inançlarına uygun olmayan bilgilerle karşılaşmakta ve okul arkadaşları veya öğretmenleri tarafından aşağılanmaya ve ayrımcılığa uğramaktadır.

Asimilasyon Politikaları

Devletin Alevilik ile ilgili politikalarından ve uygulamalarından anlaşıldığı üzere genellikle asimilasyon amacı taşımaktadır. Cemevlerinin Kültür Bakanlığı bünyesinde bir asimilasyon merkezi olarak kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na bağlanması ve Dedeler’e maaş bağlanması gibi girişimler, Alevi toplumu tarafından "Aleviliğin devlet eliyle dönüştürülmeye ve devşirilmeye çalışılması" olarak algılanmakta, bu durum büyük tepkilere yol açmaktadır. Demokratik Alevi örgütleri, devletin "böl-parçala-yönet" politikasıyla Alevileri ayrıştırmaya çalıştığını ve kendi inançsal özerkliklerine müdahale ettiğini savunmaktadır.

Aleviliğin Farklı Tanımlanması

Bugün Aleviliğin tanımı konusunda........

© HalkTV