Alevilik’te Barışın Ontolojik Anlamı
İsmail Pehlivan
Barışın en çok konuşulduğu bugünlerde uzun yıllar Alevi örgütlülüğü içinde yer alan kanaat önderlerden sevgili Özgür Kaplan’ın ‘Alevilik’te barışın ontolojik(*) anlamı üzerine’ kaleme aldığı yazısına yer vermek istiyorum.
Özgür Kaplan bu kısa yazısında yalın bir dille Alevilik’te barışı nakış nakış işlemiş. Hakk Muhammed Ali Öğretisi’nin metodolojisine vurgu yaparak kişinin olgunlaşmasının iç barıştan geçtiğine dikkat çekiyor.
Kaplan, Barış’ın Alevilik yolunun her bir aşamasında, insanın içindeki savaşı sona erdirmeye yönelik felsefi bir derinlik olduğuna vurgu yapıyor.
Özgür Kaplan’ın yazısı şöyle devam ediyor:
“Alevilikte barış, sadece siyasal alanla sınırlı bir talep değil, insanın varoluşsal derinliğine dair bir hal ve sorumluluktur. Çünkü Alevilik, insanın önüne, kendini bilmesi için bir pişme yolu koyar. Bu, varlığın birliğine doğru yapılan bir yolculuktur ve bu yolculuğun dört ana kapısı ve kırk makamı vardır.
Gerçek barış, içerden başlayan ve sürekli kendini geliştirerek büyüyen bir karakter halidir. İşte bu nedenledir ki Aleviliğin barış anlayışı, savaş sonrası atılan imzalar değildir. Ya da taraflar arasında karşılıklı antlaşmalar sonucu çizilen sınırlar da değildir. Tam aksine, Alevi’nin barışı karşılıklı rızalık ile tüm sınırların kaldırılmasıdır.
Çünkü........
© HalkTV
