Ankara'nın 'derin' kavgası!
Tanıştırayım. Reis için canını vermeye hazır bir yiğit!
Bu kareyi “Sayın Cumhurbaşkanım bize 1 saat müsaade edin” mesajıyla yayınladı. Bir hayli tepkiyle karşılaştı. Geri adım attı.
Ama bana sorarsanız asıl Saray’dan zılgıtı yediği için paylaşımı kaldırdı. Üstüne, eleştirenlere çemkirdi.
Neymiş, fotoğraf bir savunma sanayii fuarında çekilmiş.
Neymiş, “ESPRİ AMACIYLA” yayınlamış.
Ben espri yapmak için Reis’ten izin almak gerekip gerekmediğini bilmiyorum doğrusu. O nedenle bir şey diyemiyorum.
Yine de gencecik çocuklar polisin plastik mermilerine rağmen geri basmazken bu ve türevi Reisçilerin haline sahiden gülüyorum.
Ancak..
Başlıktaki “KAVGA” bununla ilgili değil.
Çok derinlerde.. Kıyasıya bir Ankara kavgası.
Ankara deyince anlaşılıyordur herhalde. Giderek dikişi sökülen iktidarın “gelecekteki sahibi kim olacak..” bunun kavgası.
Arka plandaki ülkelerden ve gizli servislerinden şimdilik söz etmeyeceğim.. Ama odak noktasında buralardan üç isim var: Erdoğan, Bahçeli ve Hakan Fidan.
Bir de en iyi yardımcı oyuncu rolünde Sedat Peker.
Anlatmaya “görünür” olandan başlayalım. Nelere tanık olduk son aylarda:
* Bence en çarpıcı not, Erdoğan’ın Bahçeli’yi hala ziyaret etmemesi. Hani ikisi güller açan bir fidanın dalıydı. Hani sonsuza kadar birbirlerini sevip hastalıkta, sağlıkta yanyana olacaktı. Olmadı! Zaten Bahçeli’nin ameliyatı öncesinde bile Erdoğan olmayacağının sinyallerini veriyordu.
* Küslük demek doğru mu, bilmiyorum. Ama bu süreçte iki küsün barıştığını gördük. Özellikle Süleyman Soylu kavgası nedeniyle araları açılan Bahçeli ve Sedat Peker adeta aşk tazeledi. Bakın Peker’in son paylaşımlarına, Bahçeli’den “genel başkanım” diye söz ediyor.
* Derken Kıbrıs’ta patlayıp iğrenç kokusu buralara kadar gelen kaset skandalı. Önceki gün yazdım. Her türlü karanlık işin ardındaki adam Falyalı’nın, şantaj ya da korunma amacıyla arşivlediği 45 kaset MİT tarafından tespit edilmişti. Derken kasetler MİT’e gönderilince bir baktılar ki 5 tanesi kayıp.
* Aslında herkes her şeyi biliyor da yazıp söyleyemiyordu. Mesela ben Avrupa basınında yayınlanıp, burada Mehmet Y. Yılmaz tarafından tekrarlanan iddiaları programımda dile getirince hakkımda acayip bir........
© HalkTV
