Suriye zaferi kimleri endişelendiriyor?
“Bizim yolumuzda cihad edenleri elbette yollarımıza iletiriz. Kuşkusuz Allah, muhsinlerle beraberdir.” (Ankebut, 29/69)
Hamd, yolunda cihad edenleri, kulluğunu en güzel biçimde ifa etmek için gayret gösterenleri, ahdine sadakatle koşan, koşturan ve yorulanları destekleyeceğini, onları yardımsız bırakmayacağını, en sıkıntılı, en zor dönemeçlerde dahi onları selamete çıkaracağını vaad eden Rabbu’l-Alemin’e hamd, salatu selam seçilmiş Nebi’nin ve onun alinin, ashabının ve onların yolunu takip edenlerin üzerine olsun!
Suriye’de devrimin zafere ulaşmasının üzerinden bir ay geçti. Suriye halkının sevinci, bayramı sürüyor. Bizler de kardeşlerimizin sevincine ortak oluyor, Rabbimize hamd ediyoruz. Şüphesiz kendisine yönelenleri zulumattan nura çıkaran sonsuz kerem sahibi Rabbu’l-Alemin her türlü övgüye layıktır.
14 yıl boyunca yaşanan zorluklar, acılar, dehşet düşünüldüğünde şu kurtuluş sürecine inanmakta hala zorluk çekiyoruz. Bunca olumsuzluktan, bunca karamsarlıktan sonra mücahitleri açık bir fetih, fethu’l-mübin ile şereflendiren, Müminlere kurtuluş sevincini yaşatan, izzet bahşeden Allah Teala’ya hamdu senalar olsun!
Hakikate Yabancılaşma
Gelişmelerin hızlı seyretmesinden ötürü sevinçle birlikte bir şaşkınlık halinin de yaygın biçimde yaşandığı görülüyor. Bu anlaşılabilir bir durumdur ama kimilerinin bu durumun ardında birtakım karanlık noktalar arama çabası haklı görülemez. Bilhassa başından itibaren Suriye devrimi hakkında şüphe taşıyan, her türlü tezvirata prim veren yaklaşım sahiplerinin kaygılarının adaletle de mantıkla da bağdaşmadığı açıktır.
İmalı biçimde “Ne oldu da 12 günde rejim düştü ve zafer kazanıldı?” diye soranlar maalesef Suriye’ye 14 yıldır çarpık bakma yanlışı içinde olmuş, bugün de bu yanlışı bir şekilde devam ettirme eğilimi içindedirler. 14 yıldır verilen mücadeleyi, çekilen sıkıntıları, ödenen bedelleri görmezden gelmenin ortaya çıkardığı bir yabancılaşma halini yaşamaktadırlar. Mücahitlerin azmini, direnişini kavrama çabasından uzak oldukları gibi Allah Teala’nın dinine yardım edenleri yardımsız bırakmayacağı vaadinden de habersiz gibidirler. Oysa Müminler Allah azze ve cellenin yardımını hak edecek, imtihanın hakkını verecek ameller ortaya koyduklarında Rabbu’l-Alemin onları görünür ve görünmez ordularıyla destekler ve zalimler karşısında muzaffer kılar.
Allah’ın Yardımı ve Fetih Geldiğinde
Hicretin 5. Senesinde müşrikler büyük bir orduyla Medine’yi kuşattıklarında Müminler çok büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya gelmişlerdi. Ahzab suresinde Rabbimiz bu zor hali 10. ve 11. Ayetlerde mealen şöyle hatırlatmaktadır: “Hani onlar, alttan ve üstten, her yönden size saldırmışlardı. Gözler kaymış, yürekler ağızlara gelmişti. Ve siz, Allah hakkında zan üzerine zanda bulunuyordunuz. Orada, inananlar sınava tabi oldular. Şiddetli bir sarsıntı ile sarsıldılar.”
Bu sarsıcı hadiseden sadece 1 yıl sonra, Hicretin 6. Senesinde Resulullah’ın (s) önderliğindeki müminler topluluğu ile müşrikler arasında Hudeybiye Anlaşması imzalandı. Anlaşma 10 yıllık bir süreyi kapsıyordu. Şartlar Müminlerin birçoğuna ağır gelmiş, kabul etmekte zorlanmışlardı. Ama çok değil, 2 yıl sonra bambaşka bir durum ortaya çıktı. Müşriklerin himayesindeki Beni Bekr kabilesi Müminlerle anlaşmalı Huzaa kabilesine saldırınca anlaşma bozuldu. Ensar’a ve Muhacir’e ağır gelen, içlerine sinmeyen anlaşma müşriklerin saldırganlıkları ile ortadan kalkmıştı. Hicretin 8. Yılında Mekke İslam ordusu tarafından fethedildi. Herkes insanların fevc fevc Allah’ın dinine girdiğine şahitlik ederken Kuran’ı-Kerim müminlere yardım ve fetih geldiğinde Allah Teala’yı hamd ile tesbih etmelerini, istiğfarda bulunmalarını emrediyordu.
Şüphesiz dün Mekke’nin fethini müminlere müyesser kılan Rabbu’l-Alemin bugün de Şam’ın fethini müyesser kılmıştır. 14 yıl boyunca yaşanan zulümlere bigane kalmayan, mücahitlerin fedakarlığına şahitlik edenler için bunda garipsenecek bir şey yoktur. Ama tüm bu zorlu süreçte haktan, adaletten yana bir tutum geliştirmeyi beceremeyenler, duçar oldukları zihinsel kirlilik neticesinde bugün de bocalamaktadırlar. Allah Teala onlara bu kötü halleriyle yüzleşmeyi, tövbe etmeyi nasip etsin.
Hastalıklı Bir Ruh Hali
Ne acı bir manzara! Tüm Suriye halkı bayram ediyor, Ümmet sevinç içinde ama bazıları yas tutuyor; komplo teorileriyle, vesveselerle, tezviratla iştigal ediyor. Kuran-ı Kerim Münafikun suresi........
© Haksöz
visit website