Secde emrine direnişin İblîs’e maliyeti
Âdem’e secde emriyle karşı karşıya kalan İblîs, bu sınavda başarısız olur. Kibirle başlayan bu itaatsizlik (el-A’râf 7/13), ardından aşağılanma ve kovulmayla sonuçlanır. Onun ölüm korkusuyla zelil bir şekilde yaşamayı talep etmesi (el-A’râf 7/14), dünya sevgisini merkeze alanlar için saptırıcı bir örnektir; fakat ona istediği kadar uzun bir süre verilmemiş, yalnızca “süre verilenlerden” olduğu bildirilmiştir (A’râf 7/15; Sâd 38/81). Burada ortaya çıkan problem, İblîs’in bu mühleti insanları yoldan çıkarmak için kullanacak olmasıdır. Dolayısıyla sorumuz şudur: Allah neden böylesi bir imkânı ona tanıdı? Bulgular bize gösteriyor ki bu süre, İblîs için bir lütuf değil, müminler için bir imtihan alanıdır. Onun ve yoldaşlarının sürekli aşağılanması, Allah’a sadık kalanların ise yüceltilmesi işte bu ilahî planın parçasıdır.
İblîs’in Kibri ve Kovulması
İblîs’in aldığı secde etme emri karşısındaki kibri, muhalefetini bâtıl şeylerle gerekçelendirmesi Allah tarafından kovulma nedeni olur: “Allah dedi: İn oradan; senin için orada kibirlenme olamaz. Hemen oradan çık; çünkü sen alçaklardansın.” (el-A`raf 7/13). İblîs’in kibri, sürekli kendisine lanet okunmasıyla sonuçlanmıştır. Onun kovulduğu yerin gök ya da cennet olduğu söylenmektedir. Orası Âdem’in halife kılındığı yeryüzü ise İblîs’ten secde etmesi istenen yerden uzaklaşması istenmiş olur. Onun “inmesi” manevi bir anlamda ise o durumda Allah’ın kendilerine emrettiğine karşı gelmeyen ve kendilerine emredileni yapan meleklerin (el-Kehf 18/50) bulunduğu yerde artık yerinin olmadığı anlaşılır. İblîs’e “İn oradan” ve sonra da “Hemen oradan çık” denilmesi, kovulmasını pekiştirici niteliktedir. Kibir, İblîs’i nasıl........
© Haksöz
