menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İslam dünyasının edilgenliği, vehn ve Batı’nın özgürlük ikiyüzlülüğü

11 0
06.04.2025

Gazze hakkında bir şeyler yazma, artık kelimelere karşı utanç duymamıza sebep oluyor. Daha önce defalarca yazıldı, çizildi. Ama şimdi geriye dönüp bakıldığında o cümlelerin büyük kısmı, içe dönük bir duygulanımın, bir tür vicdan tatminin ötesine geçemediği görülmekte. Sanki her kelime, acının hakikatiyle değil, kendi içimizdeki çaresizliğin seremonisiyle örülmüş. Günde elli çocuk öldürülüyor. Gökyüzü her gün yeni bir çocuğun adını unutarak kararıyor. Bizse parmak uçlarımızla yazdığımız birkaç kelimeyle bu ölümlere ortak olduğumuzu sanıyoruz.

Oysa bu, en çok da kendimizi kandırmak. Modern vicdanın dijital aldatmacası. Bir “paylaş” tuşuna sıkışmış hüznümüzle, zalimin kurşunlarından daha az can yakmıyoruz belki de.

Tüm bunlar rağmen belki de biz Müslüman topluluğunu çok iyi ifade den bir hadis zihnime düşmesi ve Abdullah Galib Bergusi’nin “Eli kalem tutan bu davayı yazsın, hitabeti güçlü olan bu davayı konuşsun, herkes bir şey yapsın ama sakın sessiz kalmasın, çünkü sessizlik öldürür” söylemi ile bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim.

Ebu Davud’un “Melahim” başlığında aktardığı bir hadis, bugünün İslam toplumlarını anlamak için tarih üstü bir perspektif sunar:

Yakında milletler, yemek yiyenlerin (başkalarını) çanaklarına (sofralarına) davet ettikleri gibi, size karşı (savaşmak için) birbirlerini davet edecekler.”

Bir sahabi sordu: “Bu o gün bizim azlığımızdan dolayı mı olacak?”

Rasulullah (s.a.v): “Hayır, siz o gün çok olacaksınız. Fakat selin önündeki çerçöp gibi olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden sizin korkunuzu çıkaracak ve sizin kalbinize ‘vehn’ salacak.”

Sahabe tekrar sordu: “Vehn nedir ey Allah’ın Rasûlü?”

Rasulullah buyurdu: “Dünyayı sevmek ve ölümü kötü görmek.”

Hadiste geçen "çerçöp gibi" ifadesi, sayıca çok olmasına rağmen etkisiz, savunmasız ve darmadağın bir topluluğun alegorisidir. Bugün 2 milyara yaklaşan Müslüman nüfus, dünya siyasetinde belirleyici olmaktan uzaktır. Gazze’de on binlerce çocuk hayatını kaybederken, İslam ülkeleri bu zulme karşı yalnızca “kınama” ile yetinmektedir.

Suriye, Doğu Türkistan, Yemen, Arakan ve Keşmir gibi bölgelerde yıllardır süregelen zulüm, İslam dünyasının kolektif acziyetini gözler önüne sermektedir. Bu durum, salt siyasi zaafla değil, ahlaki ve........

© Haksöz