menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Cemiyet, cemaat, cumhuriyet

52 0
23.02.2025

Türkiye’de dizi sektörü son yıllarda bolca tekrar eden formüllerin esiri olmuşken, Cihangir Cumhuriyeti bu kısır döngüyü kırmaya niyetli bir iş olarak öne çıkıyor.

Bir yıldır Üsküdar’da yaşıyorum ve Cihangir Cumhuriyeti’ni izlerken 11 yıl yaşadığım Cihangir’i hafiften bir özlediğimi fark ettim.

O 'kim kime- dum duma'lık, her bir 'cafe’nin kendine has kreatif bir dokusunun olması ve menülerinin zenginliği, semtin lüks duygusu vermeden estetik bir lezzet bırakması, her köşeden üzerinize hem tarih hem modern sanat sıçraması, güneş battıktan sonra bir kadın için en tenha sokaklarının bile gayet güvenilir olması, esnafının medeniliği, Cihangir Camisinin güzelliği ve kedilerinin özgüveni ile özlenir bir semttir. Bunun dışında komşuluk ilişkisinden eser miktarda dahi yoktur. İnsanları kendisine benzeyeni genel olarak sevmez. Kendisine benzemeyen ama benzemeye çalışanı hafife alır, gıyaben kuyruğuna teneke takar. Kendisine benzemeyip benzemeye de çalışmayanı ise benimsememekle beraber saygılı bir mesafe ile kendi haline bırakır.

Her durumda görünür bir müdahale ve açık bir kabalıkla karşılaşmazsınız.

Ben üçüncü kategorideydim ve Cihangir’de mutsuz olmadım. Kendi halime bırakılmış bir halde, kendi iç dengemi kendim inşa edebileceğim bir yalnızlıkta. O dönem, ihtiyaç duyduğum buydu. Cihangir de bana bunu verdi.

O yüzden diziyi biraz da "Çok haksızlık edilmemiştir umarım" diyerek izledim.

Ve bir haksızlık görmedim.

Cesur bir gözlem gördüm.

Diziyi izlemeyenler arasında oluşan önyargılar büyük ölçüde yersiz.

Ortada bir kültür iktidarı arayışının, mevcut kültür iktidarını sarsmasını sağlayacak bir yapım yok. Ortada bir semti ‘gömme’ ‘yerin dibine sokma’ gibi saçma sapan bir hedef de yok.

Cihangir Cumhuriyeti ne Cihangir’in sinemacılarını ve oyuncularını karikatürize ediyor ne de onları yüceltiyor.

Aksine, seyirciyi empati kurmaya çağıran bir yönü bile var.

Eğer övülme delisi veya alkış düşkünü değilseniz, bu dizi size “Bizimle hesaplaşıyorlar” gibi bir his vermez. Tam tersine, bir izleyici olarak, sizi de o aynanın karşısına oturtur ve şehirliliğin rafine boyutlarında Sartre’in “Cehennem başkalarıdır” sözünün dolaştığı anlar üzerine düşünmeye davet eder. Çünkü aslında Cihangir Cumhuriyeti, bir semt üzerinden kendisini büyük kalabalıklardan ayıran ama bu kez de kendini önemli hissetmek isteyen daha küçük bir topluluğun yargılayan ve sınırlayan yaklaşımlarına mahkum olan bir cemiyet içinde anlamın ve gerçek özgürlüğün mümkünlüğünü tartışan bir dizi.

KARİKATÜRLEŞTİRMEDEN........

© Habertürk