menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bahçeli'nin tarihi çağrısı ve TUSAŞ saldırısı

27 0
25.10.2024

Türkiye’nin başı sağ olsun. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi'nin (TUSAŞ) Kahramankazan ilçesindeki yerleşkesine yapılan terör saldırısında beş kişi şehit oldu, yirmi iki kişi ise yaralandı.

Hayatını kaybedenleri rahmetle anıyoruz. Kalite kontrol görevlisi olarak görev yapan Cengiz Coşkun, Makina Mühendisi Zahide Güçlü, TUSAŞ çalışanı Hasan Hüseyin Canbaz, Güvenlikçi Atakan Şahin Erdoğan ile teröristlerin öldürüp bagaja koyduğu taksi şoförü Murat Arslan.

Şehitlerin mekanı cennet olsun, Allah yakınlarına sabır, yaralılara şifa versin.

Şimdi, elbette bu saldırı ile sadece bir gün önce Devlet Bahçeli tarafından yapılmış açıklama arasında bağlantı olmadığını düşünmek çok zor.

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki barış demenin bedeli var.

Sesi gür çıkanlar her melanete müşteri olur da barış fikri suçlu addedilir.

Dün muhalefet Kürt dediği için suçlu addediliyordu.

Bugün Devlet Bahçeli’yi çözüm önerisinden dolayı itham edenler var.

Oysa çok belli ki, Öcalan’ın PKK’ya silahları bırakın çağrısı yapması fikri PKK’daki bir kliğin işine gelmiyor. O kliğin ipini tutan yabancı devletlerin de işine gelmiyor olabilir.

TUSAŞ’a yapılan hain saldırı aslında "Öcalan silahları bırakın dese ne olacak? Öcalan artık o kadar etkili bir aktör değil” diyenlerin yanıldığını da gösteriyor.

Öcalan henüz çağrı yapmadı ama çağrı yapması ihtimali bile PKK’daki taşları yerinden oynatmaya yetti.

Öcalan’ın "PKK’ya silah bırak ve kendini lağvet" demesinin olasılığı bile panik ve dehşet içinde tepki verilmesine yol açıyorsa bunu “Kandil şimdiden hayır dedi’ diye okuyamayız.

Bilakis bir grup etkili olacağı baştan belli olan bu çağrı yapılmasın diye ön alıyor, birileri Öcalan’ı bu çağrıyı yapmaktan alıkoymaya çalışıyor diye anlamamız gerekir.

Ömer Öcalan İmralı ziyaretinden dönerken böyle bir saldırı söz konusu oluyorsa bunu ancak 1993’te Özal’ın yürüttüğü sürecin 33 erin katledilmesi ile karşılaştırmak doğru olur. İnisiyatif alan her çözüm gayretini akim bırakmaya kastedenler oldu, bu da aynı zincirin son halkası.

Nitekim Kandil bir açıklama yaparak “Hareketimiz Öcalan’ın geliştireceği süreci esas alacaktır” deme gereği duydu. Biz yapmadık diyemediler, biz yapmışsak HPG açıklama yapacaktır deyip Rojava’nın vurulmasını eleştirdiler. Bu yüzsüzlükle baş etmenin zorluğu ayrı bir mesele.

Biz neden Devlet Bahçeli o şok edici çağrıyı yaptı ve Öcalan’a neden bu türden bir görev yükledi, o konuyu ele alalım.

NEDEN ÖCALAN’IN ÇAĞRI YAPMASI ÖNEMLİ?

İstanbul gibi büyük kentlerde yaşayan DEM’li Z kuşağı üzerinde o kadar etkili olmayabilir Abdullah Öcalan. Ama şu dört alanda etkili.

1-) Suriye'de PYD/YPG nin ABD........

© Habertürk


Get it on Google Play