'Herkese' uygulanmayan hukuk 'kimseye' güvence vermez
Beklenen geldi, lakin eksik geldi.
Meclise sunulan 10. Yargı Paketi, aylardır içerideki yüz binlerce hükümlünün ve yakınlarının umutla beklediği bir düzenlemeydi. Beklentinin bu kadar yüksek olmasının sebebi, sadece ceza sürelerinin değil; sistemin vicdani terazisinin yeniden ayarlanacağına dair bir inançtı. Gelen teklifte gerçekten olumlu, gecikmiş ama doğru sayılabilecek adımlar var: Özellikle bireysel silahlanma ve trafik şiddetine ilişkin cezaların artırılması, sokakta yürürken tedirginlik duyan herkes için bir rahatlama hissi yaratıyor. Meskûn mahalde silahla ateş açmakla övünenlerin ekran yüzü haline geldiği bir dönemde, bu düzenleme yalnızca yargının değil, toplumun da meşruiyet sınavı.
Bununla birlikte kadın, yaşlı ve hasta hükümlüler için daha esnek infaz modelleri öngörülmesi; çocuk hükümlüler için eğitime yönlendirme imkânı sunulması da ceza sisteminin ‘yalnızca cezalandırmaya değil, topluma geri kazandırmaya’ dayalı olması gerektiğini hatırlatan başlıklar arasında.
Ama tüm bu teknik kazanımların ortasında, gözden kaçırılması zor bir şey var: Hukuk sistemine duyulan güveni asıl belirleyen, dışarı çıkanlardan çok kapsamın dışında bırakılanlardır.
AYNI SUÇ, FARKLI MUAMELE ADALETİ TEMİN ETMEZ
Paketteki en tartışmalı kısım, ‘şiddet içermeyen........
© Habertürk
