Sırat köprüsü
Her zaman çok tartışıldı, içindeki iktidar kavgaları nedeniyle dışarıya çok malzeme verdi ancak CHP hiç bugün olduğu kadar zayıf ve kaygan bir zeminde yürümemişti.
Yasaklı olduğu dönemde dahi böylesine zor ve kaotik bir tablonun içinde kalmamıştı.
Peki bundan sonra ne olacak?
Pazartesi gece yarısı medyaya yansıyan iddianameyi dikkatli bir şekilde okuyup süreci takip eden hukukçularla konuştum.
Kemal Kılıçdaroğlu cephesinin nabzını yokladım.
Beklenti ve ruh halini anlamaya çalıştım.
“Bu iddianame ile kurultay iptal edilir”
Kılıçdaroğlu’na yakın isimlere sorduğumda özellikle "Yanlış anlamayın temennimiz bu yönde değil" diye vurguluyor sonra da şöyle diyorlar: “Ama bu somut beyanlar ve iddialar ile 10’dan fazla delegenin iradesinin manipüle edildiği ortada, kurultay iptal edilir.”
Peki Kemal Kılıçdaroğlu’nun beklentisi ve ruh hali ne yönde?
Mahkemeden o yönde karar çıkarsa yeniden genel başkan olma hayalleri kuruyor mu yoksa bu senaryoda dahi partiyi en kısa sürede kurultaya mı götürmeyi hedefliyor?
En yakınındakilere bile ser veriyor sır vermiyor. Zaten bildiğim kadarıyla çok ketum bir isim, kritik konularla ilgili pek konuşmaz, etrafı ile düşüncelerini paylaşmaz.
Kemal Bey izliyor ve bekliyor
Ancak aldığım izlenim şu:
Kemal Bey izliyor ve bekliyor. Nabız yokluyor.
Etrafındaki bazı isimlerin “Bu saatten sonra genel başkanlık koltuğuna otursanız da taban kabul etmez, Özgür Özel rüzgarı arkasına aldı, derdimizi anlatamayız” dediklerini duyuyorum.
İkbalini Kemal Bey’in yeniden genel başkan olmasına bağlamış bazıları ise gaz vermeye çalışıyor.
Meslektaşım İsmail Küçükkaya dün iyi bir gazetecilik yapıp Kılıçdaroğlu’nu ziyarete gitti. Kılıçdaroğlu, İsmail’e “Partimi, Cumhuriyeti kuran partiyi adliye........
© Habertürk
