menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Terör "annelere" yenilir…

25 0
20.08.2025

ÇOCUK yaştan itibaren insan aynı davranışı sergiler, “anne…” diye ağlar…

Bir evladın başına olumsuz bir iş geldiğinde de annelerin hissi bütünleşir, nefretle baktığı öteki olsa da evlat olunca aynı hissi paylaşır…

Annelerin gözyaşları ortaklaşır…

Türkiye’de ise aileler ve anneler arasında bu ortaklaşma hissiyatta kaldı, mağdur ailelerin ilişkisi politik kutuplaşmalar dolayısıyla samimi buluşmaya dönüşemedi.

Annelik, evlat acısı, insan hakları gibi evrensel temalar üzerinden aralarında bağ kurulması olası hale gelemedi…

Oysa anneler, terörün sona erdirilmesi süreçlerinde en önemli zenginlik olarak görüldü.

Güney Afrika, Kolombiya, Bosna, Peru ve İrlanda’da aktif rol üstlendi.

Terörün önlenmesi için toplumsal baskı ve sembolik gücün oluşmasında en önemli yapıya dönüştüler.

Bunun en iyi örneği de İrlanda’da IRA’nın silah bırakıp kendini feshetmesi sürecinde aktif rol üstlenen Barış İçin Kadın (Women for Peace) hareketiydi…

Çünkü ortak acıda buluşma ve psikolojik temelli yaklaşımı en iyi anneler sergiliyor ve ortak paydada acılarını daha kolay buluşturma olanağına sahip oluyorlardı.

Son tahlilde çektikleri evlat acısı ve artlarından döktükleri gözyaşları aynıydı…

Dünyanın önde gelen barış yapıcılarından, politik psikanalist Vamık Volkan da Divandaki Düşmanlar kitabında aynı noktaya işaret eder…

Toplumların tarihinde büyük acıların, mağlubiyetlerin, katliamların ve çatışmaların “kolektif hafızada donmuş” halde tutulduklarını belirtir.

Çatışmaları sonlandırmak için müzakereci olarak görev yaptığı yerlerden örnekler sıralar…

Kolektif hafızada donmuş halde tutulan anıların, psikolojik mekanizmalarda karşı tarafı sürekli “insan dışı” bir varlık gibi gösterdiğinden, onlardan söz ederken canavar, hain, katil gibi tanımlar eklediğini anımsatır.

Volkan, bu kapsamda şu önemli........

© Habertürk