menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CHP'nin dilemma durumu…

54 18
07.09.2025

KURULTAY sürecine ilişkin mahkemelerin yargı kararlarıyla birlikte CHP içinde de iktidarda olanlarla, gelmek isteyenler arasında ciddi bir taktik ve strateji savaşı yaşanıyor.

Hepsinin dayandığı yer de siyasi partilere ilişkin kanunlar ve Parti Tüzüğü…

Çünkü bir maddesi atağı yapana yetki tanırken, bir diğer maddesi atağın bir anda kesilmesine olanak sağlıyor…

Tam anlamıyla, iki veya daha fazla seçenek arasında çıkış yolu bulunduğu sanılırken, her birinin karşısına olumsuz bir başka madde çıkıyor; tam anlamıyla ikilik, dilemma durumu yaşanıyor…

Bu durumdan çıkmak için CHP yönetiminin geliştirdiği en önemli atağı tekrar olağanüstü kurultaya gitmek için imza toplamak oldu.

Ancak Tüzük ve yasalar, delegelerden alınan 900 imza ile talep edilen ve 21 Eylül’de gidilmesi hedeflenen olağanüstü kurultay konusunda CHP yönetiminin elini rahatlatmış değil.

Her iki taraf arasında tam anlamıyla bir hukuk mücadelesine dönüşen sürecin açmazları çok.

Bunu partinin hukukçu milletvekilleri ve yöneticileri ile avukatları da kabul ediyor.

Sıralamak gerekirse:

OLAĞANÜSTÜ KURULTAY AÇMAZI: Parti yönetimi 38’inci Olağan Kurultay ile ilgili başlatılan süreçleri geçersiz kılmak amacıyla “İrade Milletindir…” sloganı ile 6 Nisan’da Olağanüstü Kurultay’a gitti ve Özgür Özel geçerli oyların tamamını alarak tekrar Genel Başkan seçildi.

Ancak muhalifler bu olağanüstü kurultay kararının yönetim tarafından alındığını, dolayısıyla 15 Eylül’de mahkemenin yönetimi görevden el çektirmesi halinde yok hükmünde olacağı iddiasını dile getirdi.

CHP yönetimi de bunun üzerine önceki gün süratle delegelerin olağanüstü kurultay toplaması için imza toplamasına olanak sağladı ve süratle talebi Genel Başkanın imzasıyla Çankaya İlçe Seçim Kurulu’na iletti.

Böylece 15 Eylül’deki Mahkemeden Mutlak Butlan kararı çıkması durumunda, Özel’in de dün ifade ettiği gibi gelen yönetimin en fazla bir hafta içinde makamı tekrar devretmesine olanak sağlamayı amaçladı.

TÜZÜK TARTIŞMASI: Ancak burada şekil açısından yeni bir tartışmanın da önü açıldı. Çünkü Tüzük’ün Olağanüstü Kongreler başlığını taşıyan 43’üncü maddesinin 6’ncı bendi, “Kongreler Takvimi ilan edildikten sonra olağanüstü kongre yapılması, süreç takvimden önce başlamış olsa bile Merkez Yönetim Kurulunun iznine bağlıdır” hükmünü taşıyor…

Yani böyle bir talep varsa önceki gün Genel Başkan’ın imzasıyla gitmesiyle değil, ancak MYK’nın oluruyla olacağına hükmediyor…

Muhalifler bu maddeden kaynaklı olarak, talep edilen olağanüstü kurultay talebinin kadük hale geldiğini, yeniden başvurunun yapılması gerektiği kanısında…

Parti yönetimindeki hukukçular ve partinin eski hukukçu vekilleri ise maddenin başlığının, “kurultay…” değil, “kongre…” olduğuna işaret ederek, “CHP’de büyük kongrenin adı Kurultay, il ve ilçelerde yapılanın adı da kongredir; bu madde il ve ilçe seçimlerine yönelik” yaklaşımında bulunuyor.

Ancak bu da yeni bir dava sonucunun çıkması için yetiyor…

15 GÜN ZORUNLU DEĞİL: Bu aşamada muhalif kesim, aynı maddenin 3’üncü bendindeki olağanüstü kurultay için 15 gün içinde imzaların toplanmasına ilişkin hükümden yola çıkarak, 21 Eylül’de olağanüstü kurultaya gidilemeyeceğini ileri sürüyor.

Oysa bu madde ilk bendi okunduğunda da anlaşılacağı gibi bekleme sürecine işaret etmiyor, uzatmayı engellemeyi hedefliyor.

Yani olağanüstü kurultay için imzaları aylarca uzatamayacağını, 15 günde imzaların toplanıp teslim edilmesine yönelik zorunluluğu getiriyor. Nitekim CHP 2010’da olduğu gibi 2012 yılında 362 imza toplayıp üç gün içinde olağanüstü kurultaya gitti…

Dolayısıyla Genel Merkez’e muhalif hukukçular da bu iddiayı geçerli bulmuyor…

MAHKEME ‘MUTLAK BUTLAN’ DERSE: Bir diğer engel ise 15 Eylül’de mahkemenin alacağı karar.

Eğer mahkemeden mutlak butlan kararı çıkarsa, bu mevcut yönetimin aldığı kararların geçersiz olduğu anlamına gelecek. Her ne kadar arada olağanüstü kurultay yapılmış olduğu dile getirilecek olsa da bunun çözüm yeri, önceki gün yüksek mahkemenin de kararında dile........

© Habertürk