'Bekri'yi öldüren…
‘BEKRİ’ kelimesinin kökü Latince, “çok içen, içki düşkünü…” anlamına gelen “Bekrija…” kelimesine dayanıyor…
Sultanahmet civarında doğup büyümüş, medresede hafızlık dersi almış Mustafa’ya “Bekri…” lakabının takılması da buna dayanıyor.
Herkesin malumu…
Döneminde, alkollü içkiyi yasaklayan Padişah IV. Murat (1623-1640) ile Bekri Mustafa’nın arasında geçen hikayeler 600 yıldır dilden dile anlatılır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da geçen hafta Küçük Ayasofya Camii’nin önünde cenaze namazı kıldırmak zorunda kaldığı hikayesini anlattı.
Cenaze namazını kıldırdıktan sonra mevtanın kulağına eğilip bir şeyler söyler.
Namaza katılan cemaat ne söylediğini sorduğunda yanıtı şöyle olur:
“Ahirete gittiğinde, ‘geldiğin yerde ahval nasıl?’ diye sorarlarsa, ‘cenazemi Bekri Mustafa kıldırdı’ de, onlar burada işlerin nasıl gittiğini anlar…”
Anıları bununla da kalmaz…
Alkollü içki yasağına uyulup uyulmadığını denetlemek için tebdili kıyafet dolaşan IV. Murat ile arasında geçen fıkra niteliğine dönüşmüş onlarca anısından söz edilir.
Bir açmaza girilmesi anında söylenebilecek en iyi yanıtın örneği olarak gösterilir.
Hepsi de Sarhoşların Şahı olarak da isimlendirilen Bekri Mustafa’nın, hazır cevabı ile alkol yasağına getirilen yaptırımlardan nasıl sıyrıldığının öyküsüdür…
YASAK BİR YIL SÜRDÜ
İçki yasağı IV. Murat dönemiyle de sınırlı kalmaz…
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ve ulusal bağımsızlığın ilan edildiği 23 Nisan 1920’de çıkarılan “Men-i Müskirat (alkollü içecek) Kanunu” da bunlardan biridir…
Ankara’da toplanan Meclis, kuruluşunun ilan ettiği gün içkiyi de ülkede........
© Habertürk
