menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uçakta arbede var

46 0
08.07.2025

“Ölümcül Uçuş” (Fight or Flight), uçak yolculuğunu konu alan filmlerden biri olmasına rağmen söz konusu alt türün alışageldiğimiz örnekleriyle pek ilgisi yok. Seyrederken bir süre sonra uçak yolculuğu filmlerinden ziyade 2022 yapımı “Suikast Treni” (Bullet Train) geliyor aklınıza. Çünkü çok önemli bir ortak noktaları var: Her ikisinde de kiralık katiller, bir yolculuk esnasında karşı karşıya geliyor ve kendi hedeflerine ulaşmaya çalışırken aralarında ölümcül mücadeleye giriyorlar. Suç komedisi olmalarının yanı sıra iki film, içerdikleri şiddet unsuruyla da birbirlerini hatırlatıyorlar.

Kuşkusuz, aralarındaki tek fark, birinin trende, diğerinin uçakta geçmesi değil. İki filmin benzemeyen birçok yanı var. En önemlisi, hikâyelerin dramatik yapısı, ana karakterlerin hedefleri ve diğer karakterlerle ilişkileri hayli farklı. Ama Brooks McLaren ve D. J. Cotrona’nın yazdığı senaryonun çıkış noktası olarak “Suikast Treni”nden esinlendiğini söylemek mümkün. Bir başka ortak özellikleri, yakın dövüş sahneleri… Bu benzerliklere kargaşayı da eklemek gerekiyor. Çünkü her iki filmin komedi anlayışı, olayların kontrolden çıkması ve yaşanan kaosla şekilleniyor.

“Ölümcül Uçuş”un açılış sahnesi, bizi dar mekânda yaşanan arbede ve şiddete en baştan hazırlıyor. Strauss’un “Mavi Tuna”sı eşliğinde seyrettiğimiz huzur verici mavi gökyüzü çekiminin ardından kamera uçağın içine giriyor ve insanların adeta çıldırdığı bir şiddetle yüzleştiriyor bizi. Öyle ki, “Suikast Treni”nden ziyade Güney Kore filmi “Zombi Ekspresi” (Train to Busan – 2016) bile geliyor aklımıza. Ama 12 saat öncesine dönmemizle birlikte hikâye şekillenmeye başlıyor.

Her şey devlet ajanlarının elinden kurtulan ve Hayalet adı verilen çok becerikli bir hacker’ın yakalanmasıyla ilgili… Hayalet’in Bangkok’tan San Francisco’ya gideceğinin anlaşılmasının ardından yönetici Katherine Brunt (Katee Sackhoff), bölgede hiç saha ajanı bulamayınca, yıllardır Bangkok’ta bir çeşit sürgün hayatı yaşayan eski gizli ajan Lucas Reyes’i (Josh Hartnett) arıyor. Iskartaya........

© Habertürk