menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Popüler Amerikan masalına yeni yorum

25 0
24.11.2025

Fantezi, aksiyon ve müzikal türündeki “Wicked: İyilik Uğruna” (Wicked: For Good), geçtiğimiz yıl yine kasım ayında seyrettiğimiz “Wicked” filminin devamı veya ikinci bölümü… Aslına bakarsanız, iki parça halinde seyrettiğimiz tek bir film.

İlk film, Batı’nın Kötü Cadısı olarak anılan Elphaba’nın (Cynthia Erivo), bebekliğine kadar uzanan bir büyüme hikâyesi anlatıyordu. Yeşil teni nedeniyle doğduğu andan itibaren ayrımcılığı yaşayan Elphaba, doğa üstü güçlere sahipti. Hayvanların insanlarla eşit haklara sahip olması için verdiği mücadelenin sonunda Oz Ülkesi’ni yönetenler tarafından suçlu ilan edildi. Üniversitedeki Büyü Bölümü Başkanı olan Madame Morrible (Michelle Yeoh) ve Muhteşem Oz Büyücüsü’nün (Jeff Goldblum), teklif ettiği iş birliği önerisini reddetti. Konuşan hayvanların haklarını kaybettiği bir ülkede, güçlerini iktidar lehine kullanmaktansa Kötü Cadı olarak anılmayı tercih etti. Üniversitede önce rakibi sonra arkadaşı olan Glinda (Ariana Grande) ise Madame Morrible ve Oz Büyücüsü’nün desteğiyle halkın çok sevdiği bir büyücü haline geldi. Oysa büyü becerileri, Elphaba ile karşılaştırılamayacak kadar sınırlıydı.

İkinci filmin başında, Glinda’nın sevgilisi, Elphaba’nın yakın arkadaşı olan Fiyero’yu (Jonathan Bailey) Batı’nın Kötü Cadısı’nın peşine düşen ekibin başında görüyoruz. Elphaba yol inşaatlarında köle gibi çalıştırılan hayvanları özgürlüğüne kavuşturmak için eylemlerine devam ederken Madame Morrible, Glinda ve Fiyero’nun nişan törenini duyuruyor halka.

Film ilerledikçe, Glinda’nın, Elphaba’nın adını temize çıkarmak istemesine ve Oz Büyücüsü ile ikisini uzlaştırmaya çalıştığına tanık oluyoruz. Ama olaylar geliştikçe Glinda, Fiyero ve Elphaba arasındaki ilişkiler giderek karmaşık, zor ve acı verici hale geliyor.

“Wicked: İyilik Uğruna”, karakterlerin dans edip şarkı söylediği bir müzikal... 1939 tarihli Hollywood klasiği “Oz Büyücüsü” (The Wizard of Oz) ile aynı dünyada geçiyor. Yani, 20. Yüzyıl başında hayal edilmiş bir masal alemindeyiz. Ama eski usul müzikallerden ayrılan bir enerji ve dinamizme sahip. Aksiyon ve fantezinin en az müzikal janrı kadar baskın olmasının yanı sıra farkının asıl ortaya çıktığı nokta, karakterlerinin yaşadığı duygusal karmaşalar… Merkezdeki üç karakter arasındaki ilişkiler ve iç çatışmaları, müzikalin şov tarafının altında ezilmiyor. Öyle ki, şarkı söylemeye başladıklarında olup bitenlere yabancılaşmıyorsunuz. Sözler, içlerinde bulundukları ruh halini yansıtıyor; düetler düşüncelerin dile getirildiği anlamlı diyaloglara dönüşüyor. Yönetmen Jon M. Chu ilk filmde olduğu gibi tüm filmi gösterişli bir özel efekt şovuna dönüştürüyor. Başarısının asıl sırrı ise hiç kuşkusuz senaryoda saklı…

“Wicked” (2024) ve........

© Habertürk