Dünyayı sular altında bırakan bir doğal afetten sonra, bir teknenin içinde, bir araya gelip hayatta kalmaya çalışan kedi, köpek, lemur, sekreter kuşu ve kapibaranın öyküsünü anlatan, Oscar ödüllü animasyon ‘Flow: Bir Kedinin Yolculuğu’nu izleyeli aylar oldu ama zaman zaman ‘filmin sessizliği’ konuşuyor benimle! Hiç kedim ya da köpeğim olmadı; doğrusu sekreter kuşu ile kapibaranın varlığını bu filmle öğrendim, dünyada evcil lemuru olan var mıdır, sanmıyorum. Ama işte bir felaketin ardından, biz insanlar da pek rastlanmayan bir dayanışma duygusuyla bir araya gelen bu beş benzemez canlı, hayvanların çizgi filmlerde gördüklerimizin dışında gerçek hayvanlar gibi davrandığı, tek bir insanın olmadığı bir dünyada dostluğun, fedakarlığın ne demek olduğunu tek kelime etmeden anlatıyorlar 85 dakika boyunca. Birbirlerine güvenmeyi öğreniyorlar önce... Hayatta kalmak için birlikte hareket etmeleri gerektiğini anlıyorlar. Dostluğun sadece neşeli anlardan ibaret olmadığını içlerinden biri bir zorlukla mücadele ederken diğerlerinin ona yardım etmek için fedakarlık yapması gerektiğini, dostluğun özünün bu olduğunu ve tüm bu duyguları anlamak ve anlatmak için kelimelere ihtiyacınızın olmadığını gözünüzün içine sokuyorlar.

Önceki gün okuduğum bir araştırma kedi, köpek, lemur, sekreter kuşu ve lemurdan oluşan bu ekibin sadece kendilerini izleyen insanları değil köpekleri de büyülediğini ortaya koyuyor... Evet yanlış duymadınız yakın dostlarımız, sevimli köpekler ve kediler de ‘Flow’ izlemeye bayılıyormuş...

‘FLOW’UN EVCİL HAYVANLAR ÜZERİNDE ÖZEL ETKİSİ VAR

Wisconsin-Madison Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde veteriner oftalmolog Prof. Freya Mowat, köpeklerin görme yetisinin zamanla nasıl azaldığını ve buna hangi faktörlerin katkıda bulunduğunu araştırırken bambaşka bir veriye ulaşmış. Mowat ve ekibi........

© Habertürk