Kahvaltı zamanının mutlulukla bir ilgisi var mı?
Cemal Süreya haklıysa ve ‘kahvaltının mutlulukla bir ilgisi’ varsa ben mutsuz muyum? Kahvaltı olmazsa olmazım değildir! Kahvaltıyı sevmediğimden değil... Sadece uyanır uyanmaz oturup yumurta, peynir, bal, tereyağı ve daha bilumum şeyi yemek bana tuhaf geliyor. Bunları yemem de demiyorum, yanlış anlaşılmasın ama birkaç zeytin bir dilem ekmek ve çayla da gayet güzel bir kahvaltı yaptığımı düşünebilirim ben! Yok sanmayın ki Çağla Şıkel’im ben; birkaç çiğ badem, kaju, kuru meyveyle yapılan kahvaltının kesinlikle ‘mutlulukla bir ilgisi’ yoktur bence... Güzel bir menemene, çırpılmış ya da göz yumurtaya hatta çılbıra ‘hayır’ demem. Ama gelin görün ki mükellef bir kahvaltı sofrasına oturup keyif almak için neredeyse öğle saatlerini tercih ederim. Belki de genetiktir bu; önceki gün 11 yaşındaki yeğenim, “Ben uyandıktan 5-6 saat sonra kahvaltı etmeyi seviyorum” dedi. Yanımızdakiler, “Aaaa olur mu kahvaltı çok önemli, kahvaltı yapacaksın ki büyüyeceksin” gibi bir şeyler mırıldandılar. Göz göze geldik, birbirimizi anlıyorduk... Kahvaltının mutlulukla bir ilgilisi varsa da sabahın köründe değil öğlen üzeri vardı bizim için...
İNSANLARIN YÜZDE 15’İ KAHVALTI ÖĞÜNÜNÜN ATLIYORLAR
Surrey Üniversitesi'nde beslenme alanında doçent olan Adam Collins birçok insan sabahın ilk saatlerinde aç hissetmediğini söylüyor:........
© Habertürk
