menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

ABD-Çin kapışmasında kim kimi dize getirecek?

49 0
12.05.2025

Başkan Trump’ın dünya ticaretini yeniden şekillendirecek ve büyük gürültü koparan tarifeler konusunda ilk anlaşma İngiltere ile geçen hafta yapıldı. Ancak iki ülke arasındaki ticarette ABD zaten fazla veriyor, İngiltere açık veriyor. Bu çerçevede anlaşmayı önemli bir adım diye kabul etmek zor.

➔Hatta İngiltere tarafı “Biz zaten açık veriyorduk. Şimdi bu anlaşmayla yüzde 10 vergiye de tabi olduk. Niye cezalandırıldık?” diye soruyor.

➔İngiltere anlaşması diğer ülkeler için bir örnek teşkil edebilir. Anlaşmayla somutlaşan ise ABD’ye mal satacaklar bundan sonra yüzde 10’luk temel gümrük vergisine tabi olacaklar.

➔Doğal bir müttefiki olduğu ve ticaret fazlası verdiği için İngiltere ile anlaşma sağlamak hiç de zor değildi ve bir başarı da değil. Asıl başarı ve önemli olan Çin ve AB ülkeleri ile anlaşabilmek.

Özellikle de Çin’le. Hem ABD’nin en çok bağımlı olduğu ve dış açık verdiği hem de baştan gümrük vergilerine ve vergilerin konuluş biçimine karşı çıkan ülke.

➔Neyse ki, 40 günlük aradan sonra Amerikalı ve Çinli yetkililer bu hafta sonu tarife müzakereleri için İsviçre'de bir araya geldi. İlk resmi temas ve görümeler başladı.

➔Doğal olarak finansal piyasaların bütün dikkati de bu görüşmeye çevrildi. Hatta öğlen yemeği için dışarı çıkılması, kısa süreli de olsa “Çin tarafı masayı terk etti” diye algılandı.

PİYASALADAKİ DEPREM

➔Hegemon bir tavırla bütün dünyaya 2 Nisan'da ek gümrük vergileri açıklayan ABD, Çin engeline takılmış, bu ülkenin karşılık vermesiyle gerilim tırmandı ve tarifeler yüzde 145 ve yüzde 125’e kadar çıkarıldı.

➔Washington yönetimi, diğer ülkelere getirdiği ek tarifeleri 90 gün ertelerken, Çin'e yönelik tarifeler yürürlüğe girdi.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki bu gerilim ve beklenenden bir hayli yüksek gümrük vergileri ile karşılaşılması finansal piyasalarda deprem etkisi yarattı.

➔Dolar ve borsalar hızla değer kaybederken, ABD tahvil faizleri yükseldi. Para ABD’den çıkarak Avrupa ve Asya’ya doğru yollandı.

➔Toparlanmaya rağmen hafta sonu itibariyle ABD borsaları şubat ayındaki zirve noktasının yüzde 8 aşağısında bulunuyor.

➔Aynı dönemde ABD dışı dünya borsaları ise yüzde 1.8 prim yaptı.

➔Gelişen ülke kurları bile 2 Nisan’a göre dolar karşısında yüzde 1.6 değer kazandı.

Dolara, ABD tahvillerine, ABD devletine ve finansal varlıklarına güven sarsılırken, altın dünyanın barometresi haline geldi. Onsu 3.500 doları gören altın gerilimin kısmen yatışması ile dalgalanıyor.

Finansal piyasaların, özellikle ABD tahvil piyasasının aldığı büyük hasar karşısında Başkan Trump hem Çin ile gerginliği azaltma hem de Fed başkanı Powell’e karşı tutumunu yumuşatma zorunda........

© Habertürk