MÜSLÜMANLARIN YANGIN YERİ
Sevili Dostlar,
Fıkra bu ya... Küçük bir kasabada, şiddetli ishal rahatsızlığı yaşayan bir hasta, kasabadaki tecrübesiz bir doktora gitmiş. Doktor, hastaya ishale iyi gelecek ilaçlar yerine antidepresyon yazmış: "Al bunları, sabah akşam kullan, her şey geçecek." demiş. Hasta, doktorun elini öpüp ilaçları almış ve ayrılmış. Aradan bir hafta geçmiş. Doktor ve hasta bir yerde karşılaşmışlar. Merakla sormuş doktor:
"Nasıl oldunuz? Verdiğim ilaçlar işe yaradı mı?"
Hasta şöyle cevap vermiş:
"Doktor bey, belime kadar pislik içinde yaşıyorum ama hiç kafama takmıyorum. Sayenizde çok mutluyum!"
Bu fıkra, bizim bugün içinde bulunduğumuz halimizi anlatıyor. Müslüman âleminin halini... Gazze’de bebeklerin kuvözlerde ölüme terk edildiği, kadınların namusunun ayaklar altına alındığı, hastanelerin yerle bir edildiği bir vahşeti izliyoruz. Evet, sadece izliyoruz. Canlı yayınlarla, sosyal medyada… Çayımızı, kahvemizi yudumlarken. Çeşit çeşit yemişlerimizle, yemişlenirken...
Sonra bir gün, Los Angeles’ta bir yangın çıkıyor. Binlerce ev yanıyor. Bu yanan evlerin içinde zavallı bir sanatçı eskisinin evi de kül oluyor. Ne diyoruz? "Bak Allah Amerika’yı da cezalandırdı, o artist eskisini de cezalandırdı!" diye zil takıp oynuyoruz neredeyse. Halbuki bu artist eskisi, sigortadan yeni bir ev parasını alacak, havuzlu bir villada hayatına kaldığı yerden devam edecek. Kendi........
© Habername
