Brain Drain, Beyin Göçü Yalanı ve Kızıl Elma Gerçeği
Brain Drain, Beyin Göçü Yalanı ve Kızıl Elma Gerçeği
“Kim Allah yolunda hicret ederse, yeryüzünde gidecek çok yer ve genişlik bulur.” (Nisâ 100)
Sevgili Dostlar,
Yıllardır aynı bayat hikaye: “Gençler gidiyor, beyinler kaçıyor, ülke boşalıyor!”
Oysa bu terane, topları, tüfekleri, haritaları paslanmış, beyinleri yaşlanmış emperyal aklın – bu kez verilerle, tweetlerle, dizilerle – kurduğu yeni psikolojik kuşatmadır.
“Beyin göçü” derken kastettikleri, tam da gençlerin ufka hicret etme kudretidir; onu durdurmak, en az madenlerini çalmak kadar kârlıdır.
Biz ise biliyoruz ki: Göç kaos değil, medeniyet kurucu dinamiktir.
Göç, sadece bir yer değiştirme değil; insanın umutla, inançla ve cesaretle yeni ufuklara yürüyüşüdür. Göç eden ardında toprak bırakır, önünde medeniyet taşır.
Evet, göç medeniyetin taşıyıcı koludur.
Tarih boyunca bizim medeniyetimiz göçle büyümüş, göçle şekillenmiştir.
İşte bazı örnekler:
622 yılında Hz. Muhammed ﷺ ve sahabelerinin Mekke'den Medine'ye hicreti, tarihteki ilk İslam devleti olan Medine Site Devleti'nin kurulmasına vesile oldu.
yüzyılda Horasan'dan yola çıkan erenler, Anadolu'ya yalnızca kılıç değil, ilim, irfan ve ahlak getirdi; bu topraklara ruh kökü ekti.
yüzyılda Rumeli’ye geçen Osmanlı akıncıları, Balkanlar’da sadece bayrak değil, adalet ve düzen kurdu; sosyo-ekonomik yapıyı inşa etti.
1960’larda Almanya’ya giden işçilerimiz, bugün 4,5 milyonluk güçlü bir Türk diasporası oluşturdu; yıllık 15 milyar avroluk ticaret hacmiyle hem Almanya’ya hem Türkiye’ye katkı sağladı.
Tüm bu göçler, sadece mekân değiştirmek değil; değer taşımak, yeni bir düzen kurmak ve insanlığa katkı sunmak demektir.
Kur’an’da doksanı aşkın ayette hicret övülür; bütün peygamberlerin ortak paydasıdır.
Hadiste ise:
“Ameller niyetlere göredir; kimin hicreti Allah ve Resûlü içinse, onun hicreti Allah ve Resûlü’nedir.” (Buhârî) buyurulmuştur.
Demek ki mesele adres değil, maksattır. Seyahat değil, Davadır. Yani “Kızıl........
© Habername
