MİT’in takas operasyonu ve Yusuf Dikeç
Bir istihbaratçı yapılan işi şöyle tarif etmişti “istihbarat yöneticileri sürprizlerden korur”. Bu özet tarifi açmaya çalışmayacağım. Hepimiz anladık…
Türkiye’de Milli İstihbarat Teşkilatı 1965 tarihli bir kanunla kurulsa da kökeni 1913’de kurulan Teşkilat-ı Mahsusa’ya hatta ondan önceki resmi ve gayrı resmi pek çok organizasyonla bu güne gelmiş devlet geleneğimiz kadar eski bir çabanın müesseseleşmiş adıdır…
Doğrusunu söylemek gerekirse Türkiye’nin alacakaranlık kuşağı yıllarında adı “milli” de olsa milletiyle ne kadar yakın olduğu tartışmalı ve “saygı”dan çok “korku” uyandıran bir yapı olduğunu söylemek yanlış olmaz…
Son yıllarda milletiyle arasındaki açıklığı kapatan ve gönüllerde farklı bir yere gelen bu yapıya Hakan Fidan dokunuşunu unutmak mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Hakan Fidan tarafında başlatılan bu “devrimsel” dönüş İbrahim Kalın döneminde de devam ediyor…
MİT her zaman “girilmesi zor yüksek güvenlikli bir kale”de hizmet verse de “İletişim”e ciddi bir emek veriyor. Kamuoyu ile paylaşılan faaliyet raporları, müze, özel koleksiyonlar (objeler, belgeler, fotoğraflar vs), çocuklara yönelik iletişimler hep bu çabanın adımları…
Yazının başındaki özet tarif gereği “reaksiyoner” değil “aksiyoner” bir MİT’imiz var. Artık krizi değil durumu yönetiyoruz…
Yurt içinde ve yurt dışında hemen her gün basına da yansıyan MİT Operasyonları bu değişimin ürünü. Gün geçmiyor ki bir terör yuvası ya da sorumlusu harekete geçmeden imha olunmamış olsun…
Eskiden filmlerde gözümüze bilinçli olarak sokulan (CİA, MOSSAD, MI5, KGB/FSB gibi) istihbarat örgütlerini ve onların ajanlarının nefes kesen operasyonlarını hayranlıkla seyreder ve o istihbarat örgütlerinin devletlerinin heybeti gözümüzde büyürdü. Zaten amaç da oydu. “Yanlış yapmayın kapınıza kadar geliriz” mesajı net olarak filmler üzerinden verilirdi…
Bizim “MİT”imiz de artık filmlerin, dizilerin konusu…
Ağustos ayı içerisinde MİT’in gerçekleştirdiği tarihi “takas” operasyonu sonrasında takasta yer alan Rus Sasha Skochilenko operasyonun kendisinden ziyade kahramanları olan MİT personelini odaklanmış ve bizce yeterince önemi anlaşılmamış şu övgüleri sıralamıştı:
“Gerçekten çok aniydi anlıyor musunuz?
Ankara’ya indik, bizi uçaktan indirip orada bizi otobüse bindirdiler.
Bizi karşılayan Türkler çok ciddiydi, hepsi siyah takım elbiseliydi.
Hepsi modern Türk dizilerindeki karakterler gibiydiler.
Kulaklıkları ve o havalı........
© Habername
visit website