12 Mart İstiklâl Marşımızın Kabulü
Aşağıda yer alan yazılar her yıl tekrarlanacaktır. Mehmet Akif Ersoy’u kaleme almak inanın çok zor. Onun içindir ki yazdıklarım iyi idrak edilsin. Gelecek nesillere Mehmet Akif Ersoy sıradan bir vatandaş gibi anlatılmasın. Her daim diyorum okuyalım öğrenelim ve üstadı analım.
Kimdir Mehmet Akif ERSOY diyeceklere gelsin efendim..
Vatan ve Milli şairimizdir. Gökyüzünde dalgalanan bayrağımıza ses verendir. Yaşamı ve ölümü adeta biz insanlara örnek teşkil edecek şekildedir. Hayatının her adımını zorluklarla göğüs gererek geçirmiş. Ekonomik açıdan feraha çıkmamış asla da bunun için kimseden medet ummamış tek insandır. Hak ettiği hiçbir şeyi almamış bazen de vermemişlerdir. Oda biliyordu ki gerçek hak ediliş diğer taraftadır. İstanbul Fatih'te 20 Aralık 1873'te dünyaya gelen Mehmet Akif Ersoy, ilköğrenimine Fatih'te Emir Buhari Mahalle mektebinde başladı, 1882'de Fatih Merkez Rüştiyesinde orta öğrenimine devam etti. Babası Fatih Camisi medrese hocalarından Mehmet Tahir Efendi'den Arapça dersi alan Ersoy, aynı zamanda Fatih Camisi'nde Farsça derslerini de takip etti.
Bir şair, bir milletvekili düşünün her işini Kuran-ı Kerim çatısı altında işleyen ilimi ilmek ilmek iliklerine kadar hisseden bir kimse düşünün. Var mı evet işte şu şair böyledir kefilim işte şu milletvekili böyledir diyebilir misiniz?
Rüştiyedeki eğitimi boyunca Türkçe, Arapça, Farsça ve Fransızca dillerinde gösterdiği üstün başarıyla ön plana çıktı. Neden insanlar dil öğrenmek ister sizce? Bizim kültürümüzde nasıldır meslek sahibi olmak için öyle değil mi? Ama üstad gibi insanlar “Bir lisan bir insan, iki insan iki insan anlayışını idrak ettikleri için öğrenmek isterler.
Rüştiye yıllarında şiire merak duymaya başlayan ve şiir kitaplarına yönelen Ersoy'un okuduğu ilk manzum eser ise Fuzuli'nin "Leyla ve Mecnun’u oldu.
Ersoy, rüştiyeyi bitirdikten sonra 1885'te dönemin gözde okullarından Mülkiye İdadisi’ ne........
© Habername
