Neden Bir "Gazâlî Üniversitemiz" Yok?
Bir şehrin siluetini, bir kurumun adını taşımak; ona verilen değerin, onunla kurulan bağın en kalıcı nişanelerindendir. Türkiye'deki iki yüzü aşkın üniversitenin isimlerine baktığımızda, bu toprakların hafızasını ve kimlik inşasını okumak mümkündür.
Bu isimler, adeta tarihin farklı katmanlarından süzülüp gelir: Kimi, bir miletin kaderini değiştiren zaferlerin ve kurucu liderlerin adını taşır; Atatürk, Cumhuriyet, Dumlupınar, 9 Eylül gibi... Kimi, geçmişin görkemli devletlerinden, sultanlarından ve komutanlarından mirastır; Fatih, Yıldırım Beyazıt, Alparslan, Selahaddin Eyyubi... Kimi, bilgeliği ve iyiliğiyle anılan manevi şahsiyetlerin; Mevlâna, Hacı Bektaş-ı Veli, Şeyh Edebali’nin adını yaşatır. Cumhuriyet döneminin siyasi aktörlerinin, sanayide iz bırakmış ailelerin ve zenginlerin isimleri de bu listede kendine yer bulur.
Batı'da üniversiteler çoğunlukla bulundukları şehirden veya Aristoteles, Newton gibi bilimin kurucu babalarından isim alırken, bizde bu tablo çok daha zengin ve karmaşıktır. Peki, bu denli zengin ve çeşitli bir portrede, neden dünya düşünce tarihinin dev isimlerinden biri olan İmam Gazâlî'ye yer yoktur?
Bir Medeniyetin Unutulan Yıldızları
Son iki yüzyıla Batı medeniyeti damgasını vurduğu için, onun yetiştirdiği........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d