Bir Arı Masalı: Homurdanan Kovan “Bireysel Kötülükler Toplumsal Menfaatleri Ortaya Çıkarır”
Bir Arı Masalı: Homurdanan Kovan
“Bireysel Kötülükler Toplumsal Menfaatleri Ortaya Çıkarır”
Evvel zaman içinde büyük, çok büyük bir arı kovanı varmış. Bu büyük kovan bir devlet yönetimine bile sahipmiş. Ancak bu yönetim tam bir başıbozukluk içindeymiş, adaletin ismi bile kalmamış; hatta bu arı kovanı devleti, büyüklüğünü işlediği cinayetlere borçluymuş. Burada sonuç alıcı politik hilelere erdem gözüyle bakılıyor, uyanık düzenbazlar el üstünde tutuluyormuş… Kovan üyeleri arasında bütün mesele kovana akan servetten aslan payını kapmakmış. Kovanın üyeleri bu paydan daha çoğuna sahip olabilmek için sözüm ona yeni yatırım alanları icat ettikleri için kovan ekonomisi daha da gelişmekteymiş. Kovandaki hemen her birey şahsi çıkarları için her taklayı atar, yapılan haksızlıklara menfaati gereği ses çıkarmazmış…
Masal bu ya, zaman gelmiş toplumsal kokuşmaya isyan eden yaşlı bilge arılar toplanıp “Yüce Tanrıya” toplumun ahlaklı olması için dua etmişler…Sonrasında beklenmedik şekilde birdenbire bütün arılar iyi ahlaklı güzel huylu bireyler olmuşlar… Hiçbir arının artık malda mülkte gözü yokmuş. Yönetmek ve sahip olmak cazip gelmezken iktidarda olmanın da hiçbir anlamı kalmaz olmuş. Bu yeni gelişmenin toplumsal etkileri görülürken mahkemelere garip bir ıssızlık çökmüş, bir sürü yönetici işsiz kalmış, herkes aza kanaat ettiği için yalnızca gerekli olan üretilmeye ve tüketilmeye başlanmış; bu arada kovanda işsizlik almış yürümüş. Hiçbir yükselme ve şöhret tutkusu kalmadığı için atılımcılık ve girişimcilik ruhu ölmüş; fazla mal olmayınca muhafıza da gerek kalmamış haliyle ve tüm asker arılar terhis edilip işlerinden olmuş.
Hayat böyle karmaşık duygular içinde akıp giderken bir gün kovanlar arası barıştan yana olan “erdemli arı toplumu” yaban ve eşek arı sürüsü düşmanlarının istilasına uğramış. Yokluk, kayıtsızlık ve nüfusun azalması yüzünden bizim arı kovanı düşmanlarına karşı hiçbir tedbir alacak gücü kendisinde bulamamış. Birçok acı gelişmeden sonra felaket artıkları, bir ağaç kovuğuna sığınmışlar ve geriye üç beş tane erdemli arı olarak yaşamaya devam etmişler…”
Bir özetini vermeye çalıştığım “Arılar Masalı’nda yazar, arı kovanını toplumsal düzen içinde yaşayan insanlardan oluşan bir ülkeye benzetmiştir. Hollandalı düşünür ve yazar Mandeville (1670–1733) bu masal kitabında insan doğasının hırslı, tamahkar, bencil, çıkarcı, ikiyüzlü, ihanete meyilli, sahtekâr ve aşırı........
© Habername
