VAKIF VE DERNEKLERDE PARA HAREKETLERİ
Tarikat ve cemaatlerde faaliyetler vakıf ve derneklervasıtasıyla yürütülür. Bu bağlamda bu vakıf ve dernekler tarafından paralar toplanır ve bir düzen plan dahilinde sarfedilir, harcanır veya ödemeler yapılır. Gönüllü olarak zekat olarak veya zekat dışında bağış olarak toplanan paralarla cami yapımı yurt ve okul yapımı kurs masrafları öğrencilere burs verme fakirlere yardım gibi bir çok amaç gerçekleştirilir. İşte burada paranın nasıl toplandığı ve nasıl sarf edildiği hem geçerli yasalar bakımından hem de fıkıh açısından çok önemlidir.
Bir örnek verelim. Toplanan zekat paraları nereye gidiyor? Zekatın nerelere verileceği Kuranda ayetle belli olduğu için(Tevbe Suresi, 60) onun dışında bir amaç için kullanılıyorsa (okul cami vb inşaatına) bu yanlıştır. Kurban bağışı olarak toplanan paralar eğer kurban kesilmezse bu da yanlıştır vebaldir. Kurbanda esas olan kan akıtmaktır. Gönüllü ve şartsız bağışlarla okul yurt yapabilirsiniz, ancak zekatla asla. Hayırsever birisi cami veya okul yapmak için büyük miktarda bağış yapabilir. Tabii bu parayla o iş yapılır. O para ile başka bir hayır da yapılamaz. Ayrıca gönülsüz zorla toplanan para ile de hayır yapılması yanlıştır.
Vakıf denince vakıflar iktisadi işletme kurabilir. Oradan kazandıkları ile vakıf faaliyetlerini gerçekleştirirler. Vakıf senedinde yazılı olmayan faaliyetleri yapamazlar. Vakıf belli bir mal varlığı veya akarı Allahın rızasını kazanmak için belli şartlarda insanların hizmetine sunmaktr.
İslami hizmetler hayır faaliyetleri, elbette para ile yapılır. Toplanan ve harcanan paraların dikkatli bir şekilde muhasebe kayıtlarının tutulması yetkilileri töhmet altında kalmaması bakımından çok önemlidir. Sırf güven ve itimada dayalı işlem olmaz. Bu konuda bir yanlışlık bir usulsüzlük altından kalkılamayacak hukuki sorunlara ve güven kaybına yol açabilir. Bir örnek verelim. Almanya’da faaliyet gösteren Deniz Feneri e.g. Derneğinde Alman Makamlarınca yapılan incelemelerde bir usulsüzlük tespit edilir. Alman Savcı bu usulsüzlük ile AK Partiyi ilişkilendirir, Deniz Fenerinin Almanya’dan AK Partiye para gönderdiğini iddia eder. Kötü niyetle yapılmış bir iş yoktur ama usulsüz kayıt nedeniyle epey derneğin başı ağrıdı. Bu kadarla kalmadı. CHP bunun üzerine gitti ve bir irtibatı ilişkisi olmamasına rağmen isim benzerliğinden dolayı Türkiye’deki Deniz Feneri Derneğine yolsuzluk iftirası atarak Derneğin bağış gelirlerini yüzde elli düşmesine sebep oldu. Sonuçta Dernek devamlı yardım ettiği bazı aile ve dullara yardım yapamaz duruma düştü. Deniz Feneri üst düzey yöneticisi arkadaşım bunu Habername.com sitesindeki köşesinde yazmıştı. CHP dindarlara allerjisi olduğu için sahtekarlık ve yolsuzluk iftirası ile neticede fakir ve muhtaç insanlara yardımı engellemiş oldu. CHP nin buna benzer bir başka yanlışı daha var. Belediyelerin özellikle İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin üniversite öğrencilerine yaptığı yardımı CHP Danıştay’da dava açarak yürütmeyi durdurma ve iptal kararı çıkarttırarak engellemişti. Muhtaçlara fakirlere devam eden destek ve yardımı engellemek mani olmak nasıl bir zihniyettir siz düşünün. Bunu kendilerince irticayı önlemek için veya iktidar partisinin bu yolla seçmeni kandıracağını düşünüyorlar ancak netice değişmiyor. Fakire yardımın yapılmasını engellemiş oluyorlar.
Cemaatler içinde suiistimal edenler olabilir, o ayrı bir konudur. Hayır işlerinde şaibe altında kalmamak için para giriş ve çıkış kayıtlarının muntazam olması önemlidir. Bu husus sadece cemaatlere bağlı dernek ve vakıflarda değil bütün şirketlerde de önemlidir. Bence bir cemaat veya şirket hangi kuruluş olursa olsun birinci derece önemli işi sağlam bir muhasebedir.
Daha önceki bir yazımda da bahsetmişimdir. Para meselelerinde kayıt ve tutanaklar önemlidir. Para alıp vermelerde borç alma ve iadelerde şahit de önemlidir. Bu........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein