Kanayan yara 'çocuk işçiliği'
Çocuk işçiliği, 21. yüzyılda hâlâ çözülmeyi bekleyen en temel insan hakları ihlallerinden biridir.
Birleşmiş Milletler’in tanımına göre, “çocuk işçiliği”, çocuğun fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyen; eğitim hakkını engelleyen veya tehlikeli koşullarda çalışma anlamına gelir.
Bu tanım, yalnızca sömürüyü değil, ayni zamanda çocukluğun yok oluşunu da simgeler.
Eğitimden kopuşlar ve göç dalgaları, özellikle düşük gelirli ülkelerde çocuk emeğine bağımlılığı artırmıştır.
Çocuk işçiliğinin temel nedenlerine söyle bir baktığımızda şunları görüyoruz:
-Yoksulluk,
-Eğitim sistemine erişim eksikliği,
-Aile .borçluluğu,
-Savaşlar ve göçler,
Kültürel kabullenmişlik (çocuğun “aileye katkı sağlaması” düşüncesi"
Türkiye, çocuk işçiliğiyle mücadelede yasal olarak önemli adımlar atmış olsa da, sahadaki tablo hâlâ endişe vericidir.
TÜİK’in en son Çocuk İşgücü Araştırması (2021) sonuçlarına göre:
720 bin çocuk (5-17 yaş arası) ekonomik faaliyette çalışmaktadır.
Bunların 0’u 12-14 yaş grubundadır.
E’i tarımda, 0’u hizmet sektöründe, %’i sanayide çalışmaktadır.
Çalışan çocukların yaklaşık yarısı eğitimine devam edememektedir.
Özellikle mevsimlik tarım........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein