Haksızlığa Uğramak Mazeret Olabilir mi?
Hayatın içinde öyle anlar olur ki, bir insan hem haksızlığa uğrar hem de haksızlık edebilir. Önce mağdur olur, sonra o yaşadığı acıyla başkalarına haksızlık yapmaya başlar.
Ve işte tam bu noktada, vicdan terazisinin ibresi şaşmaya başlar.
Son zamanlarda sıkça duyduğum bir cümle var:
Ben de zamanında çok ezildim, şimdi kimseye acımam, boyun eğmem
Bu söz, çoğu zaman bir savunma değil, bir saldırının ön sözü oluyor.
Kendine yapılanı unutmayan ama başkasına yaparken gözünü kırpmayan insanların çoğaldığı bir dönemden geçiyoruz.
Bir insanın acısı elbette kıymetlidir. Haksızlığa uğramış birinin yarası görülmeli, anlaşılmalı, sarılmalıdır.
Ama bu acı, başkalarına da acı verme hakkını vermez.
Haksızlığa uğrayan kişi, kendi mağduriyetinden doğan öfkeyle başkasına zarar verirse, o da haksızlık etmiş olur. İş, "Ben yaşadım, o da yaşasın" düşüncesine dönüşür.
Ne kadar büyük bir haksızlığa........
© Habererk
