Barışa evet, ya bizim acılarımız
Son günlerdeki gelişmeler, özellikle PKK’nın silahlı mücadeleyi sonlandırma kararı ve yeniden başlayan çözüm süreci tartışmaları, ülkenin siyasi ve toplumsal gündeminde büyük yer tuttu.
Herkesin istediği barış, bir sabah sessizce gelebilir. Silahlar susar, haberler değişir, gözler umutla birbirine döner.
Ama bazıları için o sessizce gelen barış, yıllardır içlerinde taşıdıkları çığlığın daha da yankılanmasına neden olur.
Çünkü barış, herkes için aynı anlamı taşımaz.
Türkiye, kırk yılı aşkın bir süredir terörle, acıyla, kayıpla sınandı.
Bir asker eşi olarak, şehit cenazelerinin tanığı, acıyı en çok yüreğinde duyan biri olarak biliyorum ki;
evladını, eşini, babasını, kardeşini yitiren binlerce insan, her haber bülteninde bir başka hatırayla yüzleşti.
Oğlunun üniformasını göğsüne bastırarak ağlayan anneler, mezar taşında büyüyen çocuklar, her asker uğurlamasında yutkunan babalar…
Onlar için bu coğrafyanın her karışı ayrı bir hikâye, ayrı bir bekleyiştir.
PKK, silahlı mücadeleye son verdiğini ve kendini........
© Habererk
