Siz de Resul gibi Kur’an’a uyun
Ramazan geldi, milletimizin dini hassasiyeti doğal olarak arttı. Hemen bütün toplantılarda ister istemez konu İslami meselelere geliyor ve herkes kendi anlayışına göre kafasında oluşturduğu “hayali bir tasavvuru” İslam diye takdim etmeye çalışıyor. Bu husus Resulullah (sav) içinde geçerli ne yazık ki. Birçok Resul tasavvuru var. Hadisçilerin Resulü ayrı, tasavvufçuların Resulü ayrı. Bir de Kur’an’ın tarif ettiği ve misyonunun çizdiği Resul var. Bu anlamda, “Müslüman sayısınca İslam ve Resul anlayışı var.” dersem herhalde mübalağa etmemiş olurum. Bu ihtilaflardan kurtulmanın yolu her türlü ezberlenmiş düşünceden, yanlış itikattan sıyrılıp Allah’ın hidayet rehberi olarak gönderdiği Kur’an’a sarılmaktan geçer.
İslam din olarak bize Kur’an vasıtasıyla gelmiştir. İlk vahiy alan elçiyle başlayan İslam dini son vahyi alan Hz. Muhammet ile “Kemale” ermiş ve bu gerçek son inen ayet olan Maide 3. ayette açık biçimde ortaya konmuştur.
“…Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm’ı seçtim.”
İnsanlar için bir hayat nizamı olan Kur’an hayatın bütün alanlarını tanzim etmiş ve bunları İslam isimli “Mükemmel bir Din” olarak insanlara göndermiştir. İslam dini itikadıyla, ibadetiyle, ahlakıyla, muamelat ve cezai müeyyideleriyle tamamlanmıştır ve asla eksiği yoktur. Allah (cc), Kur’an ile mü’minlere olan nimetini tamamlamış, dinine uygun yaşadıkları nispette onlara başarı nasip etmiştir. Resulullah (sav) Rabbimizin bizim için seçip razı olduğu İslamiyet’i Kur’an ile öğrenmiş, yaşamış ve bize de Kur’an’ın pratikte nasıl yaşanacağını göstermiştir. Bu anlamda Resulullah inananlar için en güzel örnektir.
Dinin nasıl tamamlandığını beyan eden bir rivayette Resulullah bunu şu cümleleriyle beyan etmiştir:
“Benden önceki peygamberler ile benim durumum şu misalde olduğu gibidir: Bir adam görkemli bir bina inşa eder. Onu güzelleştirir, süsler ve tamamlar. Fakat köşelerden birinde bir kerpici eksik bırakır. İnsanlar onu gezip dolaşırlar ve çok beğenirler. Ancak «Şuraya bir kerpiç konsaydı da tamam olsaydı» derler. İşte ben, o mükemmel binayı tamamlayan kerpiç gibiyim.” (Buhari, Menâkıb 18; Müslim, Fedail 22)
Haşa “Kur’an yetmez, eksiktir.” diyenler bu eksikliği rivayetlerle tamamlamaktadır. Böyle inananlar bu rivayetler içinde olan ve aşağıda kaynaklarıyla aktaracağımız bazı hadisleri ise asla görmek istememektedirler.
“Din konusundaki ihtilaflarda size Kur’an yeter.” (Buhari, Müslim, Nesai, 5425-5406, Muvatta Müslim, 4727) Bu gerçek Kur’an’da da Kehf suresi 26-27 ayetler, Enam 114 ayet ve Rad suresi 30. Ayette izah beyan edilmektedir.
“Bana mucize olarak verilen ancak Allah’ın bana vahyettiği Kur’an’dır.” (Buhari, i'tisam, 1) bu gerçek Kur’an’da İsra 59. Ayet, Enam 19-50-106. Ayetler, Araf 203 ayette de açık biçimde anlatılmaktadır.
“Ben yalnızca Kur’an’ın haram kıldıklarını haram kılarım.” (Ebu Yusuf er-redd: 31, sf, 85) bu gerçek Kur’an’da Enam 145. Ayette açıklanmaktadır.
“Size sadece Kur’an’ı bırakıyorum. Ona uyarsanız yolunuzu bulursunuz, şaşırmazsınız.” (Ebu Davut. 11/56. no, 1905. İbn Mace, 25/84, no, 3074.) bu gerçek Kur’an’da Araf suresi 203. Ayette açıklanmıştır.
Gerçek Kur’an’da böyle anlatılmasına rağmen bazıları “hayali bir peygamber” portresi çizerek hakkında olmadık iftiralar atmışlardır. Kur’an’da bizzat Resulullah’ın ağzıyla, “Deki ben insanım.” Derken bu bazıları Resulü nurdan yaratıldığını iddia etmiş ve bunun üzerine senaryolar dizmişlerdir. Kur’an’da Resul, “Ben gaybi bilmem. Ben bana ne yapılacağını bilmem.” Diye gerçeği ortaya koyarken bazıları Resulün gaybi bildiğini ve insanlara torpil yaparak Cehennemden kurtaracağını iddia ederek hem Kur’an’a hem de Resulullah’a iftira atmışlardır. Hâlbuki Resulullah bizzat kızına, “Kızım nefsini Allah’tan satın al, ben sana kefil olamam.” Diyerek torpilci bir din anlayışının İslam ile alakası olmadığını ortaya koymuştur. Bu gerçeğe rağmen kendilerine “şeyh” dedirten bazıları bırakın kızını bütün müritlerini kibrit kutusuna koyup cennete götüreceğini ve müritlerini almadan cennete gideceğini iddia etmektedir. Bu tür tasavvurların, yanlış itikatların ne Kur’an ile ne de Resulullah ile asla ilgisi yoktur.
“Allah bana bu Kitabı indirmiş (7/2) ve bana onunla insanları uyarmamı (6/19), onunla hükmetmemi (4/105), onunla insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmamı (14/1), insanlar arasındaki ihtilafları onunla çözmemi (16/64) ve insanlara onunla beyanat vermemi (16/44) emretmiştir.”
Kur'an’ı anlayarak, düşünerek, tefekkür ederek okuyanlar oradaki peygamberin gerçek Resul olduğunu görmekte ve onun getirdiklerine iman etmektedir. Kur’an Hz. Muhammedin nasıl bir Resul olduğunu, hem dini lider olarak hem de insanlık örneği olarak nasıl bir kişilik sergilediğini onlarca ayette çok açık beyan etmektedir.
Ne eksiği ne de fazlası olmayan ve kemale ermiş bir dinin tek kaynağı olan Kur’an Resulullahtaki bu yüce ahlakî özellikler sebebiyle onu inananlara örnek göstermiştir.
Gelin isterseniz Resulullah’ın........
© Habererk
