Pazar sabahı, güneş yavaşça yükselirken, pazar yeri kalabalıklaşmaya başlamıştı. Herkes alışveriş yaparken, bir köşede emekli Tahir Amca'nın sesi yükselmeye başlamıştı. Esnaf ile tartışan Tahir Amca'nın çevresinde kalabalık toplanmıştı.

**Tahir Amca:** (kızgın bir şekilde) Bu ne ya? Yine pahalılık! Tarlada her şey ucuz, siz burada fiyatları uçurdunuz!

**Pazarcı Esnafı Ahmet:** (sakin ama sinirli) Abi, fiyatlar tarlada da ucuz değil, malum. Biz de ekmek parası kazanıyoruz. Toptan alıyoruz, nakliye, işçilik derken bu kadar oluyor.

**Tahir Amca:** (öfkeyle) Senin derdin bu değil, hükümete tuzak kurmak. Her şeyin fiyatını artırıyorlar, sen de onların işine geleni planlı yapıyorsun!

**Esnaf Ahmet:** (gözlerini devire devire) Tarlada her şey ucuz diyor, biz de alıp satıyoruz işte. Sen git tarladan topla, gel buraya sat! Ne hükümeti amca? Saçmalama.

**Tahir Amca:** (sinirle) Hadi canım, senin işin bu. Ben niye saçmalayacağım? Sen burayı cebe indirdin, şimdi vatandaşı kandırıyorsun! Vatandaş da alamadığı meyve sebzeden hükümeti sorumlu tutacak! Vay seni kurnaz.

Bu sırada, bir köşede dönerci Recep, Almanya’dan gelen bir arkadaş olarak kalabalığa destek veriyordu.

**Dönerci Recep:** (Yüksek sesle) Tahir Amca haklı. Biz Almanya’da bile fiyatlar bu kadar yüksek değil. Bizim burada fiyatlar çok yüksek, burada bir tezgâh kurulmuş! Ama kime? Almanya’da bu tezgâhı kuranı asarlar!

**Tahir Amca:** (Recep’e dönerek) Teşekkür ederim Recep! Burada herkes aynı şeyi söylüyor, pahalılık diz boyu. Tarlada 1 lira pazarda 30 lira! Kim inanır bunlara?! Bunların hepsi........

© Habererk