Bastırılan sorun: Belediye şirket işçileri
Bugün, ülkemize has bir çalışma hayatı tuhaflığından, belediye şirket işçileri sorunundan bahsedelim. “Sorun” dedim; çünkü konu epey karışık ve ciddi mağduriyetler içeriyor. Dikkati mucip ki belediye emekçilerinin sayıları, öyle az da değilmiş, adeta koca bir ordu. 2024 Haziran öncesi sendika.org verilerine bakayım dedim, (doğruysa) 650 bin vatandaş buralarda istihdam edili ve sayılar giderek artıyor. Ev bark hesaba katılırsa milyonları ilgilendirir. Bu emekçilere Belediye İktisadi Teşekkülleri (BİT) çalışanları deniyor; kısaca, belediye şirket işçisi...
BİT, sermeyesi bir belediye tarafından ödenen işletme ve iştirakleri ifade eder. Yani bildiğiniz 6102 sayılı kanuna bağlı tüzel, ticari şirketlerden bahsediyorum; fakat işleten belediye...
“Madem konumuz” dedim, hemen hemen hayatımızın her safhasında (çöp toplayan, su parası tahsil eden, kanalizasyon temizleyen) kimi işlerde rast geldiğimiz BİT emekçilerinin serimini şöyle özet edeyim: Efendim, 2017 yılında AK Parti, kamuda ciddi bir adım atmaya karar vermiş. “696 sayılı kararneme” diye mâruf, belediye şirket işçilerinin hayatını doğrudan etkileyen kanun hükmünde kararnameyi (KHK) böylece yürürlüğe koymuş. Belediyelere veya sair kamu kurumlarına eleman temin eden (yani işçi pazarlayan) taşeron şirketlerin önü kesilerek, sistemden defi hacet edilmişler ve merkezi idarede çalışanların neredeyse tamamına kadro verilmiş. Hakikaten çok iyi bir hamle... Ki AK Parti, hiç bir iktidarın o güne dek yapmadığını yapmış. Haddizatında emekçinin sırtından geçinen asalak şirket anlayışının ortadan kaldırılmasına iktidar vesile olmuş. Durum nazarında 696 KHK ile taşerondan kurtulan ve “bayram ola” havası yaşayan işçiler, AK Parti’yi alkışlamış, dualamış ve yeğinli oy desteği sunarak desteklemiş.
Emekçilerinin “taşerondan kurtulduk” mutluluğu hiç yabana atılası değil; ciddidir ve bilakis emekçinin hakkı, hukuku adına iktidarın yaptığı iş, alkışı hak eder. Elbette emek dünyasına dönük bu insanî, medenî girişim, sosyal bir hukuk devletine yaraşandı. AK Parti vaziyet alana dek maşallah hiç bir iktidar ve siyasetçinin oralı olmaması, iktidardaki partinin toplumsal nabız tutuşuna tipik örnektir. Buraya kadar tamam. Zaten giriş paragraftaki serim, zannımca konuyu özetler.
Özetledik; fakat bir dakika duraksayıp, şimdi doğrudan ilintili konuya pencere açalım. 696 KHK ile çalışma rejimi değişirken belediyede emekçi kesimini ilgilendiren nokta, bugün şöyle yorumlanmaktadır; “durum hiç de umulan veya anlatılan gibi değil arkadaş”. Ne demek, yani nasıl?.. Şöyle: anlatılanla anlaşılan ve tatbik arasındaki terslik!.. Bu tersliği tecrübe edenler kahır........
© Habererk
