menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Maturidilik her derde deva mı?

22 37
23.05.2025

Türkiye’de, Maturidiliği uyguladığımızda ilerlediğimiz, Yavuz Sultan Selim Mısır’dan Eşari din adamlarını getirdikten sonra Eşariliğin ağır bastığı ve bu nedenle gerilediğimiz gibi yaygın, hiç sorgulanmadan kabul edilmiş dolayısıyla yanlış bir tespit var. Bu tespiti yapanlar doğal olarak Maturidiliği neredeyse bütün sorunlarımızın çaresi olarak görüyorlar.

Bu tespit doğru olsaydı hiçbir zaman Eşariliğin etkili olmadığı Türkistan’ın, Hindistan’ın ve Horasan’ın geri kalmaması gerekirdi. Bu coğrafyalar en ileri medeniyet havzaları olduklarında da karanlıklara gömüldüklerinde de sömürgeleştirildiklerinde de halk ve aydınlar Maturidi’ydi. Bu tespit doğru olsaydı her zaman Eşari olan Endülüs’ün hiçbir zaman ilerlememesi gerekirdi. Endülüs çok ileri bir medeniyetken de yok olduğu günde halkı, aydınları ve devlet adamları Eşariydi. Demek ki ‘’Maturdiyken ilerledik, Eşari usulünü benimseyince geri kaldık’’ tespiti yanlış.

Meseleye Osmanlılar açısından baktığımızda da durum benzerdir. Osmanlı medreselerinde 14-15-16-17-18 ve 19. Yüzyıllarda okutulan kitaplar neredeyse 1-1 aynıdır. Aşağı yukarı tamamının müellifleri Eşari mezhebine mensuptur. Osmanlıda halk Maturidilik ve Eşarilik bilmezdi. İlim ve din adamlarıysa retorik olarak ‘’Maturidi’yiz’’ derlerdi. Öyle ki İmam Maturidinin eserlerinin tercümesi dahi yapılmamıştır. Yani ne Osmanlıda ne de İran ve batısında kurulan diğer Türk devletlerinde, devlet ve eğitim hayatında, Maturidilik hiçbir zaman etkili olmadı. Kurulduğunda da zirvedeyken de yıkıldığında da Osmanlı medreselerinde aynı kitaplar okutuluyordu.

Ayrıca Osmanlı, orduyla ilgili dallar dışında, bilimde hiçbir zaman iddialı olmadı. Osmanlının büyük sultanları, komutanları, devlet adamları, mimarları, şairleri, evliyaları, din adamları ve denizcileri vardır ama bilim adamları yoktur. Ali Kuşçu gibi sürekli referans yapılan bilim adamları Osmanlı toplumunda yetişmemiştir. Kuşçu’nun İstanbul’da kaldığı süre iki yıldır.

İmam Maturidi, İmam Eşari ile aynı tarihlerde fakat ondan çok........

© Habererk