Şimşirlik
Şehzadeler ergenlik yaşı olan on ikiye geldiklerinde sancağa çıkarlardı.
Sancağa çıkmak, devlet idaresini öğrenmek demekti. Yanlarında lalaları olduğu halde, Kütahya, Trabzon, Konya, Manisa, Amasya gibi eski beylik merkezi olan vilayetlere sancakbeyi olarak atanır, iyi birer savaşçı ve idareci olarak yetişmeleri sağlanırdı.
Osmanlı tarihinde üç asır böyle yaşandı. Osman Gazi’den III. Mehmet’e kadar tam on üç padişah önce sancağa çıktılar, ardından tahta geçtiler.
Ne var ki bu süreçte yaşanan uzun taht savaşları, kardeş kavgaları tarihte acı hatıralar bıraktı. Şehzadeler, rakipsiz kalmak adına aynı devletin ordularını karşı karşıya getirdiler. Memleket harap oldu, yabancı devletlerin müdahalesine kadar varan sıkıntılar yaşandı. Beşikteki kardeşlerini katlettiler. Masumların bazıları dilsizler tarafından ana kucağından koparılıp cellada teslim edildi. Küçücük tabutların turna katarı gibi sıralandığı görüntüler yaşandı. Vicdanlar kanadı. Ağıtlar yakıldı, mersiyeler söylendi.
Kardeş katlini “nizam-ı âlem” adına mecburi bir önlem olarak kabul eden Osmanlı kamuoyu, 16. Yüzyıl sonlarında bunu taşıyamaz hale geldi.
Sultan III. Mehmet, sancaktan gelip tahta çıkan son padişah olarak kayda geçti. Manisa’da sancakbeyliği yapmış, babasının ölümünden sonra gelip tahta oturmuş, aynı gün küçüklü büyüklü on dokuz şehzadenin canına kıymıştı. 1574 yılının soğuk bir kış günü yaşanan katliam, toplumda nefretle karşılandı. Sessiz ve derin bir infial şehrin her köşesini sardı. Kırk gün boyunca en ücra mescit ve camilerde kalabalıklar toplandı. Dualar edildi, hatmi şerifler okundu.
Padişah, iktidarda kaldığı altı sene boyunca kendini affettiremedi. Ordunun başında sefere çıkmasına, Haçova’da büyük bir meydan muharebesi kazanmasına rağmen halkın gönlüne giremedi. Bunun da etkisiyle olsa gerek ölümüne yakın bir zamanda Hanedan Yasasını değiştirdi. Şehzadelerin sancağa çıkmasına son verdiği gibi veraset uygulamasında da değişiklik yaptı.
Buna göre; şehzadeler öldürülmeyecek, tahtın boşalması durumunda içlerinden “erşed ve ekber” olanı hükümdar olacaktı. Sancağa çıkmayan şehzadelerin fitneye alet olmamaları için de bir formül bulunmuştu. Sarayın gözden uzak bir köşesinde padişahın gözetim ve denetimi altında yaşayacaklardı.
Onlar için Topkapı Sarayında iki bina tahsis edilmişti. Bunlardan birine Şimşirlik diğerine Çifte Kasırlar deniliyordu.
Öyle oldu.
III. Mehmet ölünce, ne sancağa haber uçuruldu........
© Haber7
