menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye imana geldi mazlumların yüzü güldü!

33 42
yesterday

Cumhuriyet Türkiye’sinin hiçbir zaman tekemmül ettirilmiş bir “Türkmen politikası” olmadı.

Burnumuzun dibinde olmalarına rağmen, Türk Halkı’nın; Irak’ta ve Suriye’de “Türkmenler” diye “birilerinin” yaşadığından haberi yoktu. İlk kez1991’deki “Körfez Krizi” sırasında, merhum Turgut Özal’ın gayretleri sayesinde haberdar oldu.

Çünkü Türkiye’nin yöneticilerinin, Özal’dan önce “Türkmenler” diye bir sorunu bulunmuyordu.

Irak’ta ve Suriye’de ne kadar Türkmen yaşadığı ile ilgilenmiyorlardı.

Oysa “Müslüman Oğuz halkı” demek olan Türkmenler, yaklaşık 3,5 milyonluk nüfusuyla Suriye’de, Araplardan sonra en büyük ikinci etnik grubu oluşturuyordu.

1957 yılında yapılan nüfus sayımında göre ise Türkmenler, Irak nüfusunun yüzde 9’unu temsil ediyordu.

Buna rağmen Türk yöneticilerinin kendi soydaşlarını görmezden gelmesi, onları bulundukları ülkelerde de görünmez kılıyordu.

Irak’ın ne 1925 ne de 1958 tarihli anayasalarında Türkmenlerden hiç bahsedilmemişti.

Suriye’de ise durum daha felaketti.

Asimilasyon tehdidiyle karşı karşıya olan 3,5 milyon Türkmen’in 2 milyonu, ana dilleri olan Türkçeyi bile unutmuştu.

Esamisi bile okunmayan Türkmen kardeşlerimiz, “yok” sayılmanın yanı sıra baskılar, sistematik kıyımlar ve zorbalıklarla da mücadele ediyordu.

Tüm bu baskılara direnip özbenliğini kaybetmeyen ve aslını muhafaza edenler ise maruz kaldıkları zulümleri dizelere döküyordu.

Her yanı dağlanan, obalarından sürülen, ne yuvaları ne de haneleri kalan Türkmenler, yaşadıkları acıları;

“Kerkük’ün zindanına attılar beni” ve benzeri türkülerle ölümsüzleştiriyordu.

Hiçbir suçu, günahı olmayan bu mazlumlar yine de umutlarını muhafaza ederek;

“Elbette bir gün güler bize seneler” diyerek, kendilerine gülecek o “özgürlük” gününün gelmesini bekliyorlardı.

Çünkü bu “mazlumlar” topluluğu, orada sessiz sedasız bir vazifeyi ifa ediyorlardı.

Vazifeleri;

“Atalarından kalan toprakları muhafaza etmekti.”

Kitaplarında “pes etmek, isyan etmek” yazmayan Türkmenlerin işte böyle bir bekleyişi sırasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin 6. Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’ün yolu Kerkük’e düşmüştü.

“Edebiyatımızın Güleryüzü” adlı kitapta bu tirajikomik ziyaret şöyle........

© Haber7


Get it on Google Play