menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Karanlık Sokaklar!

14 1
23.03.2025

İlk gençlik yıllarım…

Yaşı elverenlerin hatıralarında derin izler bırakan “12 Eylül 80 öncesi”.

İstanbul’un o karanlık günlerinde, annesiz-babasız halimle büyümeye çalışırken, sağ-sol çatışmalarını “çok yakından “izliyordum.

Çok yakından zira kurşunlar etrafımdan geçiyor, kimileri tanıdıklarıma isabet ediyordu!

Okulumuzun bir hocasını derste katletmişlerdi.

Okul bahçesinin bir köşesinde oturup ders zilini bekleyen arkadaşımın bacağına bir “serseri” kurşun isabet etmişti.

Koşuşturduğumuz sokaklarda, caddelerde bombalar patlıyordu.

Ben mahalledeki tek annesiz babasız “çocuk”tum.

Arkadaşlarım, karışanım görüşenim olmadığı için beni kıskanıyordu; bense sevgi, şefkat, ilgi gördükleri için onları.

Çoğunun tuttuğu bir “parti” vardı, “sağ-sol çatışması”nın taraflarından birine yakınlık duyuyorlardı.

Anneleri, babaları, çoğunlukla da ağabeyleri, ablaları “fraksiyon”lardan birine mensuptu.

Gençliğe adım atma çağındaki “çocuklar” kocaman kocaman lâflar ediyor, karşı taraftan nefretle bahsediyorlardı.

Şiirler, marşlar ezberlemişlerdi.

Bana da ezberletmek istiyorlardı.

O günlerde, bu yapılanlara anlam veremiyordum.

Aynı ülkenin düne kadar sokaklarda birlikte oynayan çocuklarının birazcık büyüdüklerinde birbirlerini öldürecek, olmadı ömür boyu sakat bırakacak kadar acımasızlaşmalarına bir türlü akıl erdiremiyordum.

Okullarından oluyorlardı, istikballerini silip atıyorlardı “dâvâ” dedikleri adına.

Etrafımdakilerden çoğu “solcu”ydu…

Onlar karşı taraftakilerin birer “Amerikan Uşağı” olduğunu söylüyorlardı.

Aslında çok daha kötü lâflar ediyorlardı onlar için.

“Sağ” taraftakiler ise onları “Komünist Rusya’nın uşaklığını” yapmakla suçluyorlardı.

“Hem Amerika karşıtıyız derler, hem de Amerika’nın ‘bluciniyle’ dolaşırlar!” diyorlardı.

Atışmaları eğlenceliydi aslında, ah o silahlar........

© Haber7