Ceza ve infaz rejimi
Bir türlü tartışmaların odağından kedini kurtaramıyor. Ülke gündemi ne kadar yoğun olursa olsun, ne yapıp edip kendine bir yer buluyor. Her gecen gün daha fazla insan, meselesini Mahkeme-i Kübra'ya havale ediyor. En sağlam merci çünkü. Kimsenin acaba mı diye bir endişesi yok. Ceza ve infaz sistemimizin ıslah edici veya caydırıcı olduğunu söyleyebilir miyiz? Medyaya yansıyan haberlere bakılırsa hayır. Bir de medyanın tavrı daha çok yargı sistemi için caydırıcılık unsuru olmaya başladı.
İnsanlar öteden beri (en azından kamuoyunda infiale neden olan suçlara ilişkin olarak) idamı nihai çözüm olarak görüyor. Gündelik yaşamda kendi aralarındaki tartışmaların en popüler ifadesi: "Sallandır iki kişiyi meydanda bak, her şey birden bire nasıl düzelir!". Suç makinesi haline gelmiş tiplerin elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşmalarına, miras yoluyla kuşaktan kuşağa devredilen bir tepki biçimi bu. Biraz da medyanın teşvikiyle insanlara adaletini kendin sağla anlayışını enjekte ediyor.
Ceza ve infaz sistemi toplumsal gerçeklikten uzak düşmeye başladı. Mağdurlardan ziyade suçluların insancıllığına odaklanıyor. Müebbet alsanız bile ömür boyu hapiste kalmıyorsunuz. Süreli hapis cezası sisteminden beklenen fayda hâsıl oluyor mu? Denetimli serbestlik, hükmün açıklamasının geriye bırakılması, infazın ertelenmesi suça davetiye çıkarır hale geldi. Suç işleyenlerin önce hapse atıldığı, sonra dışarı bırakıldığı, sonra aynı suçu bir daha işleyip tekrar hapse girdiği bir kısırdöngü tarafından kuşatılmış durumdayız. Cezasızlık algısını beslemekten öteye gidemiyoruz. Suç işleyenler bunun rahatlığına güvenmeseler, salınır........
© Haber7
visit website