menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türk kültürüne nasıl hizmet edilir?

16 0
20.08.2025

Türklerde vakıflar, töre ve yardımlaşma kültürünün merkezidir. İslâm’ın sadakâ-i cariye anlayışıyla birleşmesi sonucu özellikle Osmanlı’da zirveye çıkmış ve bu anlayış medeniyet inşa eden bir kurumsal yapı olarak bugünlere kadar gelmiştir.

İslâm öncesi şölen, toy, yağış gibi geleneklerle başlayan, ardından adak adama, hayır işleri yapma şekline dönüşen vakıfçılık geleneği İslâmiyet’ten sonra ‘sadakâ-i cariye’ anlayışının hâkim olmasıyla birlikte hukukî bir zemine de oturmuş, özellikle Karahanlılar döneminde vakıfçılık çok yaygınlaşmıştı.

Selçuklular döneminde inşa edilen kervansaraylar, medreseler, köprüler, camilerle birlikte devletin yükünü sivilleştirerek önemli bir görev üstlenen vakıflar, Osmanlı’da da eğitim (medrese, kütüphane), sağlık (dârüşşifa, imarethâne), ulaşım (köprü, yol, han, çeşme), sosyal yardımlar (yetim, dul, hasta, köle azadı), hayvan hakları (kuş evleri, hayvan barınakları) ile zirveye ulaşmış ve 600 yıllık bu devreye ‘vakıf medeniyeti’ dönemi denmiştir.

Cumhuriyet’la birlikte, 1924’te, Şeriye ve Evkaf Vekaleti kaldırılarak Vakıflar Genel Müdürlüğü kurulmuş, sosyal devlet anlayışının ortaya çıkmasıyla da vakıfçılık daha çok sivil toplum kuruluşları ve dernekler aracılığıyla hizmet vermeye devam etmiştir.-

Bizim medeniyetimizde vakıf, toplumsal eşitsizlikleri ortadan kaldıran, sosyal adaletin tesis edilmesine katkı sunan, şehirleşme ile birlikte kültür ve sanatın gelişmesinde büyük hizmetleri olan kurumlardır.

Vakfiyeler ise apayrı bir konudur. Bir vakfiye besmele ile başlar, hamdele (elhümdülillah) ve salvele (salât-u selâm) ile devam eder. Vakıf duaları kutsal metin gibidir.

Vakfiye bedduaları ise sıcak civa gibidir; insanın içini yakar: “Bu vakfiyeyi kim bozarsa, Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti onun üzerine olsun!”

***

Birçoğumuzun bildiği bütün bu bilgileri neden paylaştım?

Anlatayım…

Ülkemizin medâr-ı iftihârı sayılabilecek pek çok vakıf ve dernek var. 2021 verilerine göre mülhak, cemaat, esnaf ve yenilerle birlikte toplam vakıf sayısı 6 bin 329 olarak kaynaklara geçmiş. Birlik Vakfı, İlim Yayma Vakfı, Ensar Vakfı, Avrasya Bir Vakfı, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Süleymaniye Vakgı, Ayasofya-i Kebir Cami Vakfı, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı, Sabancı Vakfı, Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı, Milli Eğitim Vakfı, Enka Vakfı, Mehmetçik Vakfı, TEMA Vakfı, ÇEKÜL Vakfı, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı vs.. Bu vakıfların çoğu, gelenekten tevarüs ettikleri terbiye ile bugünlere kadar gelmiş ve........

© Haber7