Siyasetin gıdası kan, ruhu ihtirastır!
Süleyman Demirel (1 Kasım 1924-17 Haziran 2015), Cumhuriyet sonrası Türk siyaset hayatının en önemli figürlerinden biri oldu. 1960 darbesinden sonra, Demokrat Parti’nin devamı sayılan Adalet Partisi’nin lideri olarak iktidar olduğunda da muhalefete düştüğünde de siyaset üretmeyi, şaşırtmayı sürdürdü.
Onun çok önemli bir sözü vardı: “Bana Türkiye’nin durumunu bir kelimeyle anlatın derseniz ‘iyidir’ derim. İki kelimeyle anlatın derseniz ‘iyi değildir’ derim.” Bu söz o günlerin başı dumanlı Türkiye’sini özetliyordu. Ya bugün? Bugün Türkiye’yi tek kelimeyle anlat diye sorsalar nasıl cevap veririz; iki kelimeyle anlat diye sorsalar nasıl?..
Yine Demirel, 24 Aralık 1978’de (bazı kaynaklarda 100’e yakın insanın hayatını kaybettiği Maraş olayları sonrası söylediği kaydedilir), “Bana sağcılar ve milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz, böyle bir şey söylemiyorum, devlet cinayet işleyenin yakasına yapışmak zorundadır” demişti.
Konumuz elbette Süleyman Demirel’in Türk siyaset hayatına kazınmış ironik aforizmaları değil…
***
Geçen hafta İstanbul ve çevre illeri sarsan 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrasında oluşan siyasî iklim, bana nedense, Demirel’i hatırlattı. Muhalefetin böylesine hayatî bir meselede ortaya koyduğu siyaset yapma tarzı saçmalıklarla, çelişkilerle ve acemiliklerle dolu. Atılan her pası gole çevirmeye çalıştıkça dibin dibine doğru çekildiklerinin farkında değiller…
Düşünün…
Cumhuriyet’in kurucu partisi, yeni Türkiye’nin siyasî felsefesini taşıma görevi yüklenmiş en eski siyaset kurumu CHP yolsuzluklar, hırsızlıklar ve daha birtakım olumsuzluklar nedeniyle hiç olmadığı kadar ekseninden kaymış durumda. Gemiyi rotasına oturtmaya çalıştıkça alabora sınırına yaklaştığının farkında değil…
***
1999 depremi sadece İstanbul’u değil, bütün Türkiye’yi sarsmıştı. Muhtemel bir büyük depremin........
© Haber7
