menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Yaklaşan sessiz tehlike

18 0
23.08.2025

İnsanlık tarihini değiştiren buluşlar, buhar makinesi, elektriğin keşfi, atom enerjisi.

Her biri yeni bir çağ açtı. Fakat bugün farklı bir eşiğin önündeyiz. Bu kez karşımızda bir patlamayla değil, sessizce zihnimize sızarak bizi dönüştüren bir güç var: Yapay zekâ.

İnsanlık tarihinin en büyük tehlikesi artık atom bombası ve kitle imha silahları değil, Yapay zekâ bizi konfor bağımlısı yapıyor ve farkına varmadan modern çağın bağımlıları haline gelmemiz mümkün olacak.

Zihinsel Tembellik Tuzakları

Bilim insanlarının yıllardır ortaya koyduğu bir gerçek , Beyin her zaman en kısa yolu, en kolay çözümü tercih eder. Bu onun doğasındaki bir özellik. Ancak beyin ,kendisini zorlamazsa, tıpkı çalışmayan kasların zayıflaması gibi, kapasitesini kaybedeceğini bilim adamları testlerde ortaya koyuyor.

Yapay zekâ, bize işlerimizi kolaylaştıran bir sihir gibi sunuluyor. Oysa aslında beynimizi “düşünmemeye” alıştırıyor. Basit bir adresi bile hatırlamak yerine uygulamalara güveniyoruz. Çocuklarımız ezber yapmak yerine arama motorlarına, kendi muhakememiz yerine yapay zekâya yaslanıyoruz.

Cep Telefonundan Yapay Zekâ Esaretine

Bugün elimizdeki telefon olmadan dışarı çıkamaz hale geldik. Anahtarımızı ya da cüzdanımızı unuttuğumuzda telaşlanmayabiliyoruz ama telefonumuzu unuttuğumuzda panikliyoruz. O küçük cihaz hayatımızın olmazsa olmazı haline geldi.

Kaç kişi yakınlarının telefon numarasını ezberinde tutuyor? Günlük işlerimizi bile listeleyip alarm kurmuyor muyuz? nelerin yapılacağı listesini tutuyoruz. Birçok bilgiyi artık aklımız ve zihnimiz yerine telefonların içine hapsetmiyor muyuz? Ya düşer kaybolursa ya bozulursa ne yapacağız? Gece tavşanın ışığı görmesi gibi çaresiz mi kalacağız? Bu durumun normal olduğunu kim söyleyebilir?

Bu bağımlılık aslında yarının yapay zekâ esaretinin küçük bir provasıdır. Çünkü telefon sadece bilgiye erişimimizi sağlıyor. Yapay zekâ ise bir adım öteye geçip bizim adımıza çözüm üretiyor. Ve biz fark etmeden, beynimizin gücüne değil, yapay zekânın kararlarına güvenmeye başlıyoruz. İşte kölelik zinciri tam burada başlıyor.

Sağlıkta Yeni Bir Uçurum

Bugün dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan temel sağlık hizmetine ulaşamıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre her yıl milyonlarca insan sadece “doktor yetersizliği” yüzünden tedavi olamıyor.

Yapay zekâ bu açığı kapatabilecekmiş gibi görünüyor. Radyoloji raporlarını okuyor, teşhis öneriyor, ilaç etkileşimlerini analiz ediyor. Fakat bu sistemler devasa sunucular, özel yazılımlar ve milyarlarca dolarlık yatırımlar gerektiriyor. Yani yapay zekâ, sağlıkta eşitsizliği kapatmak yerine derinleştirebilir.

Zengin ülkeler yapay zekâ destekli süper........

© Haber7