menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan-Şara ile Trump-Netanyahu görüşmeleri..

23 10
08.02.2025

Ankara ve Washington’daki iki görüşme, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara görüşmesi ve Trump-Netanyahu görüşmesi insanlık tarihinde iki önemli olaydır.

Trump ve maşası Netanyahu görüşmesi, küreselleşme adı verilen, nihayetinde etnik temizlik, soykırım, sürgün, yağma ve hırsızlığı önceleyen ve dayatan bir küresel felaketin, emperyalimin habercisidir.

Erdoğan Şara görüşmesi ise dünya sistemine muhalefet etmekte; insanlığın mevcut vaziyet ve istikametinden memnun olmayanları birleştirmekte, barış istemekte, ortaklık kurmakta, çatışmaları sona erdirmeyi amaçlamaktadır.

Ayrı ayrı ele alınarak çok şey yazılıp söylendi. Ben bu yazıda Ankara ve Washington’daki iki görüşmeyi birlikte ele alacağım, birbirine bakan yönlerini yorumlayacağım..

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER TARİHİ

Birleşmiş Milletler, uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, devletler arasında dostane ilişkileri desteklemek, kalkınmayı ve insan haklarını geliştirmek, uluslar arasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak amacıyla 1945 yılında kurulmuştur. Türkiye Birleşmiş Milletler’i kuran 51 kurucu üye arasındadır. Birleşmiş Milletler Şartı, 24 Ekim 1945 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Üçüncü çeyrek asrını geride bırakmak üzere olan Birleşmiş Milletler’in Güvenlik Konseyi’ndeki devletler, Amerika, İngiltere, Fransa. Rusya ve Çin bir yandan aralarındaki gittikçe şiddetlenen rekabetten kopmamaya çalışıyor, diğer yandan ortak politikaları olan İslam alemine dönük emperyalizmi, saldırganlıklarını artırıyorlar.

Birleşmiş Milletler, 75 yıl önce kurulurken, bir açıklanan bir de açıklanmayan hedefleri vardı; ayrıca bir de BMGK’daki ülkelerin açıklamadıkları, gizli tuttukları kısa, orta ve uzun vadeli hedefleri vardı. İlk çeyrek asırda, 1945 -1970 arasında İkinci Dünya Savaşın’da aldıkları yaraları sardılar; işgal ettikleri coğrafyaları ulus devletler halinde yapılandırdılar, kıtaları kontrolleri altına aldılar.. İkinci çeyrek asırda, 1971 -1995 arasında dünya sisteminin hava, deniz ve karada hakimiyetini sağlayacak mekanizmalarını kurdular.

Üçüncü çeyrek asırda, 1996 – 2020 arasında da medya, iletişim, ulaşım gibi finans ve ticaret mobilizasyonunu sağlayacak ağları kurdular. Son çeyrek asırda da (2021 – 2045) dünya devletini açıklamaya hazırlanıyorlar. Benim BM tarihine bakınca........

© Haber7