menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Belgeselcinin mesaisi ve emeklisi olmaz..

13 0
01.11.2025

Yirmi birinci yüzyıla girerken, bir mucize oldu: Rüyam, gerçek oldu. Belgesel yapıp yayınlamaya başladım.

1997 yılında Kanal 7 televizyonunda belgesel yapımcısı olarak işe başladım. 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 askeri darbelerin anlatıldığı Ertesi Gün belgeseline kolları sıvadım hemen. Kanal7’de yayınlanan Yitik Şehrin Figüranları’nda son ustalarının hayat hikayesi üzerinden kaybolmaya yüz tutmuş meslekleri anlattım. Yaşamak Dediğin’de sanatçıların, akademisyenlerin ve alimlerin hayat hikayelerini anlattım.

Belgeselci programında üniversite, meclis, basın vs. üzerinden 20 yüzyılı anlattım; çağ okuması yaptım. 10. Uluslararası TRT Belgesel Yarışması’nda jüri üyeliği yaptım (2018). Yapımcısı, senaryo yazarı ve yönetmeni olduğum "Kanatlarını Arayanlar: Arif Nihat Asya Belgeseli"ni Kültür ve Turizm Bakanlığı destekledi.

Çeyrek asır emek verdiğim belgeselle ilgili birkaç hususa dair düşüncelerimi açıklamak istiyorum bu yazıda.

BELGESELİN TANIMI MESELESİ

Belgesel için yapılabilecek en kısa, en özlü tanım bir ‘film türü’ olduğudur.
Belgesel filmi, sinema filminden ayıran en temel özelliği kurmaca unsurlara yer verilmemesidir.

Dolayısıyla belgesel teknik zorunluluklardan dolayı kurmacanın az yer aldığı film türüdür. Oysa sinema filmi baştan sona kurmacadır.

Bu noktada belgesel, kurmaca........

© Haber7