menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bağımlılık teorileri

9 25
18.10.2025

Dünya güçlerini, küresel politikalarını ve dünya sistemini eleştirmekten kendimizi alamıyoruz hatta bir aydın olarak bunu görev biliyoruz. Küresel çapta bir eleştiriye soyununca da ilk başvurulan Bağımlılık Teorisi oluyor. 1960’lı yıllarda geliştirilen Bağımlılık teorisi, sosyal düşüncede Batı uygarlığı, kapitalizm, modernleşme, emperyalizm ve küreselleşme gibi olguları eleştirmede çok başvurulan bir yaklaşım.

Bağımlılık teorisinin temel amacı ise Modernleşme Teorisi’ni eleştirerek küçük ülkeler (üçüncü dünya ülkeleri) ile büyük ülkeler (batılı ve doğulu dünya gücü haline gelmiş ülkeler) arasındaki bağımlılık ilişkisini ortaya koymaktır. Bağımlılık teorisi, kendisine referans olarak ekonomik emperyalizm kavramını almıştır. Buna göre günümüzde küçük ülkelere dünya gücü ülkeler tarafından yapılan yardımların asıl amacı, küçük ülkelerin bağımlı kılınmasıdır.

Bağımlılık teorisi son dönemlerde farklı disiplinler tarafından (uluslararası ilişkiler, siyaset ve kültürel çalışmalar gibi) sıklıkla kullanılmış olsa da esas olarak sosyolojik ve tarihsel bir teoridir. Bağımlılık teorisine başvuranlar, ister istemez Samir Amin, Andre Gunder Frank, Fernando Cardosa ve Immanuel Wallerstein gibi sosyal bilimcileri rehber edinmektedir. Dolayısıyla bu yaklaşıma göre küçük ülkelerinin geri kalmışlıklarının temel nedeni, dünya gücü olan büyük ülkelerdir. Ortaya çıkan böylesi bir bağımlılık ilişkisi ise küçük ülkelerin geri kalmasına ve sömürülmesine neden olur. Bağımlılık teorisine göre küçük ülkelerinin geri kalmaları kendi sosyoekonomik koşullarına değil, tarihsel........

© Haber7