ABD ve Çin'in Asya’daki stratejileri
Artık dünyada “karar veren” ve “yöneten” merkezler değişti. Yükselen Asya’nın sesi her alanda duyuluyor. Artık önemli olan ne yalnızca ucuz işgücü ne de ABD’nin yaptırımları. Üretimin, buluşların, kültür ve sanatın, yeni uygarlığın merkezi Asya ülkeleri oldu.
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin'in Asya'ya yönelik stratejileri, küreselleşmenin getirdiği ekonomik bağımlılık ve ulusal güvenlik ikileminin dönüşümünü şekillendirmektedir ve görünen o ki bunu yapmaya devam edecekler.
Trump iktidara gelirken en önemli seçim vaatlerinden biri ABD’yi yeniden büyük yapmaktı. Foreign Affairs’in Mayıs/Haziran 2025 dosyasında “Stratejik Anlaşmalar Amerikan Gücünü Nasıl Güçlendirebilir? Büyük Güç Diplomasisinin Dönüşü” başlıklı bir yazı yayımlandı. ABD yeniden Büyük Güç olabilir mi? Nasıl bir siyaset izlemeli? Bu soruların cevabının siyasete nasıl yansıdığı ve yansıyacağı tartışılıyor. Galiba “nasıl planlanıyor” demek daha doğru olacak.
Yazıda ABD Başkanı Trump’ın göreve başladığından bu yana üç aydır izlediği siyasete, üç önemli rakip devletin başkanlarıyla, Vladimir Putin, Xi Jinping ve Ali Hamaney’le görüşmelerine değinilirken “cesur diplomatik ilişkiler” diye tanımlanıyor. ABD’nin geçmişteki siyasetleri eleştiriliyor.
ABD'NİN ASYA'DAKİ STRATEJİSİ
Çin, Rusya, Türkiye ve İran liberal toplumlara dönüşerek ABD eksenine girmedi. Aksine, hepsi bölgelerine hükmetmeye kararlı, kendine güvenen, uygar devletler haline geldiler. Bugün, büyük güç rekabeti geri döndü ve sistemsel savaş çok gerçek bir ihtimal. Ne liberaller ne de şahinler bu soruna uygulanabilir çözümlere sahip. Dünyadaki tüm uluslararası kurumlar, ABD’yle Çin ya da Rusya ya da her ikisi........
© Haber7
