menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Üzerimdeki yıldızlı gökyüzü ve içimdeki ahlak yasası

13 0
22.05.2025

Müslüman ilim adamı ve mütefekkirler tarafından sahici ve kuşatıcı bir ahlâk sistemi geliştiremedik…

Bu acı itiraf ve çarpıcı tespit geçtiğimiz günlerde “Çağımızın Meydan Okumaları Karşısında Ahlâk ve Din” temasıyla Gaziantep’te yapılan 6. Ahlak Şurası'nın 13 maddelik sonuç bildirgesinden.

Bu özeleştiri beni hem derin düşüncelere hem de kadim bir hüzne sevk etti.

İçimde dolanıp duran hüzün yüksek lisans yıllarıma dayanıyor. Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı İslam Felsefesi/İslam Ahlakı araştırma görevliliği sınavında dil ve bilim sınavlarını başarıyla geçip mülakata alınmıştım. Bana mülakatta yöneltilen; neden bu alanda çalışmak istiyorsun? sorusuna ise şöyle cevap vermiştim;

-Modern dünyada inanç ve ahlak alanında büyük bir bunalım yaşanıyor. Bu girdaptan kurtulabilmenin yegâne yolu, sağlıklı bir inanç yaklaşımıyla güçlü bir ahlak sistemi inşa etmekten geçiyor. İmkân verilirse bu alanda çalışmak ve başta milletimiz olmak üzere bütün insanlığa karınca kararınca katkı sunmak istiyorum…

Sınavları başarıyla geçen tek kişi olmama ve İslam Ahlakı alanında bir boş kadro bulunmasına rağmen “yetersiz” olduğum gerekçesiyle mülakatta başarısız sayıldım.

Daha sonra dört kez bu sınava hazırlanıp girdim. Sonuç değişmedi. Ben de öğretmenliği tercih ettim ve içimdeki bu kadim hüznü medeniyetimizde ilim, inanç ve ahlak alanında billurlaşmış büyük mütefekkirlerin hayatlarını romanlaştırıp gençlere ulaştırarak dindirmeye çalıştım. Düsturla İmam Gazali, Farabi, İmam Maturidi, İmam-ı Azam Ebu Hanife, Vezir Nizamülmülk, Abdulkerim Satuk Buğra Han ve Mimar Sinan gibi efsane bilgelerimizin hayatını hikayeleştirdim.

Aradan geçen 20-25 yıla rağmen çağın din ve ahlak alanındaki meydan okumalarına karşı en az o kadar güçlü bir karşı duruş gerçekleştiremedik. Neticede kâinatın göz bebeği olan insan hem dünyevi arzu ve ihtirasların hem de sömürgeci zihniyetlerin soykırım vurgunları arasında savrulmaya devam etti ve neredeyse nefes alamaz hale geldi.

Beni derin düşüncelere sevk eden bu önemli ve bir o kadar da hayati olan 6. Ahlak Şurası, İslam Düşünce Enstitüsü, Türkiye Yazarlar Birliği ve Hasan Kalyoncu........

© Haber7