Musa’sını bekleyen Ortadoğu
Bir gece Firavun, derin uykusundan kan-ter içinde uyanır.
Bunun sebebi gördüğü korkunç bir rüyadır.
O gece Firavun rüyasında Beytülmakdis’te bir ateş çıktığını, bu ateşin Mısır’a sıçradığını, Mısırlıların evlerini yaktığını ve bütün Kıptileri yok ettiğini görür. Şu kadar var ki bu ateş İsrailoğulları’na herhangi bir zarar vermemiştir.
Bu sıkıntılı gecenin sabahında Firavun, ilk iş olarak kâhin ve sihirbazlarını toplar. Onlara bu rüyanın ne anlama geldiğini sorar.
Kâhin ve sihirbazlar oturup bu rüyayı yorumlamaya koyulurlar. Ölçerler, biçerler. Nihayet o günlerde İsrailoğulları içinde doğacak bir erkek çocuğun yeri ve zamanı gelince Firavun’un elinden saltanatını, tacını-tahtını alacağı, kurduğu düzeni bozacağı ve ihdas ettiği dini değiştireceği neticesine varırlar. Sonuç kendisine açıklanınca çok öfkelenen Firavun, askerlerine İsrailoğulları arasında o günlerde doğan her erkek çocuğun öldürülmesini emreder…
“Her Firavun için bir Musa gerekir” kelam-ı kadiminin ibretlik kıssasıdır bu.
Hz. Musa böyle sıkıntılı bir zamanda dünyaya gelmiş, Yüce Allah’ın mucizesi olarak Firavun’un sarayına yerleşmiş ve öz annesinin sütüyle beslenip terbiyesiyle büyüyerek zamanı gelince Firavun’un tahtını yerle bir etmiştir.
Herkes İsa Peygamberin nüzulünü bekliyor ama bölgede cereyan eden elim hadiseler bize Ortadoğu’ya Hz. Musa’nın geleceğini müjdeliyor sanki.
Çağın Firavunluğuna soyunan ama Firavunluğu kendinden değil ABD’nin desteğinden menkul olan Binyamin Netanyahu’nun, Musa Peygamberin tacını tahtını başına geçirdiği Firavun gibi bir rüya görüp görmediğini henüz bilmiyoruz. Zaten Netanyahu’nun rüya görmesine de gerek yok. Zira onun insani değerlerle, apaçık hakikatlerle ve sıradan her insanın idrak........
© Haber7
