Kirlenmenin iki boyutu
İnsanoğlu bir kirlenmeye görsün, hemen ardından toprak kirleniyor, ekmek kirleniyor, su kirleniyor, hava kirleniyor ve cümle kâinat kirlenmeye başlıyor.
Bugünkü ahvalimiz bundan başkası değil aslında ve bu kirlenmenin isimle, yaşanan yerle, siyasi aidiyetle veya mensup olunan cemaat-cemiyetle ilgisi yok denecek kadar az. Burada asıl mesele insan olduğunun bilincine sahip olabilmekte, çaba harcayarak insani vasıfları kazanabilmekte ve her koşulda insan olarak kalabilmekte.
İnsan, kendisini insan yapan fıtrat değerlerinden yani özünden uzaklaştıkça kendine yabancılaşıyor ve bir kimlik krizine yuvarlanarak hızla kirleniyor.
Kapitalizmin bütün aygıtlarıyla egemen olduğu günümüz dünyasında bu yaklaşımın bütün araçları insanı önce menfaatçilik bataklığına çekip ilkesizce mal-mülk sahibi yapmaya zorluyor, hemen ardından da hedonizm sapkınlığına sürükleyerek insanı adeta bir zevk canavarına dönüştürüyor. Başta, dünden bugüne gençlerimizi yarıştırma ve daha çok kazanma hırsıyla donatma esası üzerine kurulu kökü dışarıdan beslenen eğitim sistemleri olmak üzere uzun süreden beri evlerde reisliği elinde tutan mavi ekranlar ile can sıkıntısını gidermek adına 7/24 sörf yapılan sosyal medya ortamları, el birliği etmişçesine, içinde peydahlanan bu canavarı besleyerek insanları kendine yabancılaştırmaya ve toplumları içinde yaşanmaz hale getirdiler.
Zemzem Suyu’nun da sahtesini yaptılar heyhat.
Toplumuzdaki kirlenme o boyutlara ulaşmış ki karşısına çıkan her ne varsa önüne katıp kendi bataklığına sürüklüyor adeta. Bu ister insani değer olsun........
© Haber7
visit website